İsrail ile on yıllardır süren düşmanlığın ardından diplomatik ilişkilerin kurulması, Orta Doğu'daki siyasi ve güvenlik dengesini kökten değiştirebilir ve ABD'nin bölgedeki etkisini güçlendirebilir. Ancak Riyad, Washington'a net bir sinyal gönderdi: Normalleşme için ana koşul, iki devletli çözümün uygulanmasını sağlayacak net, zaman sınırlı bir İsrail çekilmesi ve bir Filistin devletinin kurulması.

Atlantic Council düşünce kuruluşundan eski ABD Ulusal İstihbarat Subayı Jonathan Panikoff'a göre, Muhammed bin Selman'ın yakın gelecekte Filistin devleti için güvenilir bir yol haritası olmadan herhangi bir resmi ilişkiye sıcak bakması beklenmiyor. Suudi Arabistan'ın, bu konuda Trump'tan daha açık ve yüksek sesli bir destek talep edeceği belirtiliyor.

  • Riyad'ın şartı: İsrail'i tanıma adımı, BAE, Bahreyn ve Fas'ın yaptığı gibi Filistin meselesini es geçen İbrahim Anlaşmaları'nın bir uzantısı olamaz; yeni bir çerçevede ele alınmalıdır.

  • Hamas ve Gazze etkisi: 7 Ekim 2023'teki olayların ardından Gazze'deki askeri harekatın boyutu nedeniyle Arap kamuoyunun İsrail'e olan güvensizliği yüksek seyrederken, Suudi Arabistan'ın İslam'ın iki kutsal şehrinin (Mekke ve Medine) hamisi olarak bu adımı atması derin bir ulusal güvenlik meselesi olarak görülüyor.

Savunma paktı öncelikli gündem

Suudi yetkililer, görüşmenin ana gündemini savunma iş birliği ve yatırım konularına odaklamak istiyor. İsrail'le normalleşme gibi siyasi açıdan hassas bir konunun ajandayı gölgelemesinden kaçınılıyor.

Türkiye'den Netanyahu'ya tutuklama kararı
Türkiye'den Netanyahu'ya tutuklama kararı
İçeriği Görüntüle

Beyaz Saray'daki görüşmenin, dünyanın en büyük petrol ihracatçısının fiili yöneticisi için ABD'nin askeri korumasının kapsamını tanımlayan hayati bir savunma paktını mühürlemesi bekleniyor. Ancak bu anlaşmanın, Riyad'ın başlangıçta soykırımcı İsrail'le normalleşme karşılığında talep ettiği tam, Kongre onaylı bir anlaşma düzeyinde olmadığı belirtiliyor.

  • Model anlaşma: Yeni anlaşmanın, Katar ile yapılan ve yürütme emriyle kurulan bir düzenlemeyi model aldığı, teknoloji ve savunma alanındaki işbirliğini genişlettiği ifade ediliyor.

  • Gelecek hedefi: Riyad'ın, gelecekteki ABD yönetimlerinin anlaşmayı tam bir antlaşma seviyesine yükseltmesine olanak tanıyan maddeler için bastırdığı öğrenildi.

Suudi Arabistan merkezli Körfez Araştırmaları Enstitüsü başkanı Abdulaziz Sager, 7 Ekim sonrası Gazze'deki gelişmelerin müzakere ortamını temelden değiştirdiğini söyledi. Sager, Riyad'ın artık kendi ulusal güvenlik gereksinimlerinin ayrı ele alınmasını istediğini belirtti.

Bu karmaşık denklemde, normalleşme ve Filistin devleti yolunda ilerleme sağlanamayınca, Washington ve Riyad'ın sınırlı bir savunma anlaşmasıyla yetinmek zorunda kaldığı yorumları yapılıyor. Bu uzlaşmanın, normalleşme ilerlerse tam bir antlaşmaya dönüşebileceği belirtiliyor.

Daily Ummah