Daily Ummah Araştırma Servisi tarafından hazırlanan ve bölgedeki tanık ifadeleri ile saha verilerine dayanan kapsamlı rapor, Ortadoğu'daki "mezhep savaşı" söyleminin Sünni toplulukları pasifize etmek için kullanılan bir manipülasyon aracı olduğunu ortaya koydu. Rapora göre, son 20 yılda yaşananlar karşılıklı bir savaştan ziyade, Şii milisler eliyle yürütülen sistematik bir "Sünni soykırımı" olarak kayıtlara geçti.
Savunma hakkı "mezhepçilik" sayıldı
Daily Ummah'a konuşan Iraklı ve Suriyeli tanıklar, topraklarını savunmak isteyen Sünnilerin uluslararası medya ve İran destekli yapılar tarafından anında "mezhepçi" veya "terörist" olarak yaftalandığını belirtti. Rapor, Şii milislerin devlet imkanlarıyla yaptığı demografik temizliğin "jeopolitik hamle" olarak meşrulaştırıldığını, Sünnilerin en temel yaşam hakkı mücadelesinin ise kriminalize edildiğini vurguladı.
Gazze'de "Şii parası" ile nüfuz savaşı
Raporun en çarpıcı bölümlerinden biri, nüfusunun tamamı Sünni olan Gazze Şeridi ile ilgili tespitler oldu. Daily Ummah'ın ulaştığı bilgilere göre, İran rejimi "direnişe destek" söyleminin arkasında, Gazze'deki direniş hareketlerinin içine soktuğu para karşılığında kendi ajandasını dayatmaya çalışıyor.
Sahadaki kaynaklar, İran'ın finansal gücünü kullanarak Sünni direniş grupları arasında "fitne" çıkarmaya çalıştığını ve Gazze'nin homojen Sünni yapısında gedikler açmayı hedeflediğini aktardı. Raporda, "Tahran yönetimi, direnişin içine sızdırdığı şaibeli paralarla sadakat satın almaya çalışıyor, ancak Gazze halkının feraseti bu kuşatmanın önüne geçiyor" ifadelerine yer verildi.
Demografik harita siliniyor
Araştırmada ayrıca, Suriye ve Irak'ta Sünni şehirlerinin sistematik olarak insansızlaştırıldığına dikkat çekildi. Tanıklar, boşaltılan Sünni köylerine Afganistan ve Pakistan'dan getirilen Şii milis ailelerinin yerleştirildiğini, bunun "sessiz bir işgal" olduğunu ifade etti.




