ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, İran ve İsrail arasındaki gerilimin tırmandığı bir dönemde, bölgeye askeri varlığını artırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta ABD, Orta Doğu'ya büyük miktarda havada yakıt ikmali uçakları gönderdi ve USS Nimitz uçak gemisinin bölgeye hareket etmesini emretti. Ayrıca, bölgeye daha fazla savaş uçağı gönderileceği açıklandı.
İsrail, İran'ın Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisine saldırarak üst yapıyı imha etti. Ancak İran'ın Fordow'daki yer altı tesisleri zarar görmedi. Uzmanlar, İsrail'in bu tür yer altı tesislerini hedef alabilmesi için ABD'nin sahip olduğu ağır mühimmatlara ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.
Diplomasi mi, askeri çözüm mü?
Trump yönetimi, İran'ın nükleer programına yönelik diplomatik bir çözümden yana olduğunu açıklamış olsa da, son gelişmeler bu duruşun sorgulanmasına yol açtı. Trump, geçtiğimiz günlerde İran'a 60 günlük bir anlaşma süresi verdiğini ve bu sürenin dolduğunu ifade etti. Ancak, aynı zamanda İran ve İsrail arasında bir anlaşma yapılması gerektiğini ve bu anlaşmaya kendisinin aracılık edebileceğini belirtti.
Uzmanlar, Trump'ın çelişkili açıklamalarının ABD'nin gerçek niyetleri konusunda kafa karışıklığı yarattığını söylüyor. Columbia Üniversitesi'nden Richard Nephew, Trump'ın İsrail'i destekler gibi görünen tutumunun, aslında İran ile bir anlaşma yapma çabalarını baltaladığını ifade etti.
Bölgesel ve küresel etkiler
İran'ın uranyum zenginleştirme seviyelerinin artması, uluslararası endişeleri daha da derinleştiriyor. 2023 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), İran'daki Fordow tesisinde %83,7 saflıkta uranyum parçacıkları bulduğunu açıklamıştı. Bu seviye, nükleer silah üretimi için gereken %90 seviyesine oldukça yakın.
Obama döneminde imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlamayı amaçlayan Kapsamlı Ortak Eylem Planı'ndan (JCPOA) Trump'ın 2018'de çekilmesi, diplomatik çabaların yerini askeri seçeneklerin almasına zemin hazırladı. Uzmanlar, bu durumun İran'ı nükleer silah geliştirme yoluna daha fazla ittiğini belirtiyor.
ABD Senatörü Tim Kaine ise, İran'a yönelik herhangi bir askeri operasyonun Kongre onayı gerektirmesi için bir savaş yetkisi kararı sundu. Kaine, "ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları, İran ile gereksiz bir savaşa girmemizi gerektirmez," dedi.