ABD Başkanı Donald Trump, ilk 100 gününde yaşadığı ekonomik ve siyasi başarısızlıkların ardından, dikkatleri dağıtmak ve yönetimine ivme kazandırmak amacıyla Orta Doğu’da bir dizi kritik ziyarete hazırlanıyor. Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan bu ziyaret, sıradan bir diplomatik tur olmaktan öte, Trump yönetimi için bir tür “politika yeniden konumlanma” girişimi olarak değerlendiriliyor.
Ziyaretin ana gündem maddeleri arasında, devasa ekonomik anlaşmaların imzalanması, Filistin meselesinin çözümü için normalleşme adımlarının atılması ve İran’ın bölgesel nüfuzunun sınırlandırılması yer alıyor. Ancak analistler, Trump’ın bu hedeflere ulaşmasının bölgesel karmaşıklıklar nedeniyle oldukça zor olduğunu belirtiyor.
Uzmanlar, Trump’ın bu ziyaretle kısa vadeli kazanımlar elde etmeyi hedeflediğini, ancak Gazze’deki savaşın devam etmesi ve İran nükleer müzakerelerindeki çıkmazın bu hedeflerin önünde büyük engeller oluşturduğunu ifade ediyor. Ayrıca, ABD yönetiminin Körfez ülkelerine siyasi ve ekonomik yükler yüklemeye çalıştığı, buna karşın verdiği vaatlerin belirsiz olduğu da dikkat çekiyor.
Ekonomik ve siyasi bahisler
Siyasi analist Hâzım Ayad, Trump’ın bu ziyaretten büyük beklentiler içinde olduğunu belirterek, “Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin toplam gayri safi milli hasılası yaklaşık iki trilyon dolar. Trump, bu ekonomik gücü kendi yönetiminin başarısızlıklarını telafi etmek için kullanmayı planlıyor.” dedi. Ayad, Trump’ın özellikle Çin ve Rusya ile olan ilişkilerde Körfez ülkelerinin etkisini koz olarak kullanmayı hedeflediğini de vurguladı.
Ancak Ayad, bölgedeki mevcut sorunların Trump’ın planlarını karmaşıklaştırdığını ifade etti. Gazze’deki savaşın devam etmesi, İran nükleer programı üzerindeki müzakerelerin tıkanması ve ABD’nin İsrail ile olan ilişkilerindeki gerilim, ziyaretin başarı şansını ciddi şekilde azaltıyor.
Filistin ve İran dosyaları
Kuveytli analist Velid Ahmed ise Trump’ın ziyaretinin en önemli gündem maddelerinden birinin Filistin meselesi olduğunu belirtti. Ahmed, ABD’nin Arap ülkeleri ile İsrail arasında normalleşmeyi teşvik ederek Gazze’de silahsız bir yönetim modeli kurmayı planladığını, ancak bu planın bölgesel direnişle karşılaşabileceğini söyledi. Ayrıca, ABD’nin İran’ın nükleer programını durdurmayı ve bölgedeki petrol üretimini artırmayı hedeflediğini de ekledi.
Ahmed, ABD’nin Körfez ülkelerinden yalnızca ekonomik destek değil, aynı zamanda bölgesel güvenlik maliyetlerini de üstlenmelerini beklediğini ifade etti. Ancak bu yaklaşımın, Arap dünyasında tepki çekebileceğini ve daha geniş bir uluslararası destek gerektirdiğini belirtti.
Sonuç
Trump’ın Orta Doğu ziyareti, ekonomik anlaşmalar, siyasi normalleşme ve bölgesel güvenlik hedeflerini içeren iddialı bir gündeme sahip. Ancak bölgedeki mevcut sorunlar ve ABD’nin iç politikadaki zorlukları, bu hedeflere ulaşmayı zorlaştırıyor. Analistler, ziyaretin Trump için büyük bir siyasi risk taşıdığına dikkat çekiyor.