ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD'nin Gazze'deki ateşkese nezaret etmek üzere bir sivil-askeri koordinasyon merkezi kurma sürecinde olduğunu ve ardından "potansiyel olarak BMG'ye giderek uluslararası yetki almak ve uluslararası savunma güvenlik güçlerini oluşturmayı" düşüneceğini söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze için hazırladığı 20 maddelik ateşkes planı, bölgeye Arap ve Müslüman ülkelerden oluşan uluslararası bir gücün konuşlandırılmasını öngörüyor. Ancak bu ülkeler, planın meşruiyet kazanması için BMG onayı talep ediyor.
Arap ve Müslüman ülkelerin şartı: BMG onayı
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun açıklamaları, Trump yönetiminin uluslararası bir istikrar gücünün Gazze'ye konuşlandırılması için Birleşmiş Milletler'den (BMG) resmi bir yetki (mandat) istemek zorunda kalabileceğini gösteriyor. Rubio, perşembe günü İsrail'e gitmeden önce yaptığı açıklamada, "Bu ülkelerin bazılarının, yurt dışına kuvvet gönderebilmek için uluslararası bir mandata ihtiyaç duyacağını" belirtti.
Trump yönetiminin Gazze ateşkes planı, Mısır, BAE, Katar, Ürdün, Endonezya ve Azerbaycan gibi Arap ve Müslüman ülkelerin bu uluslararası güce katkıda bulunmasını hedefliyor.
İronik geri adım: BMG nefretinden zorunlu başvuruya
Trump yönetiminin BMG mandası arayışı, kuruluşla olan düşmanca ilişkisi göz önüne alındığında, ironi yüklü bir gelişme olarak görülüyor. Yönetim, özellikle İsrail-Filistin çatışması ve Gazze Savaşı konusunda BMG'ye karşı sert bir tavır sergilemişti:
-
BMG'ye yönelik eleştiriler: Trump, BMG Genel Kurulu'ndaki konuşmasında örgütü "boş sözler" kullanmakla alay etmişti. Hatta kendisini toplantı salonuna taşıyan yürüyen merdivenin arızalanması üzerine BMG'yi "sabotajla" suçlamıştı.
-
Yaptırım ve çekilmeler: Trump yönetimi, BMG'nin İsrail ve Filistin özel raportörü Francesca Albanese'ye yaptırım uygulamış, Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'na (UNRWA) sağlanan fonları durdurmuş ve BMG İnsan Hakları Konseyi'nden çekilmişti.
Daha önce ABD, Gazze'deki yardımların dağıtımını üstlenmesi için meşruiyeti sorgulanan Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) lehine İsrail ile işbirliği yapmıştı. ABD'li paralı askerlerin görev yaptığı GHF yardım noktaları, açlıktan muzdarip Filistinlilere saldırmakla suçlanmıştı. Trump, Arap ve Müslüman devletlerin talebi üzerine, ateşkes planında bu vakıftan geri adım atmak zorunda kalmış ve yardımların dağıtımı için BMG ve ilgili ajanslarını açıkça tanımıştı.
Meşruiyet için BMG onayı şart
Uzmanlar, Arap ve Müslüman devletlerin BMG onayını istemesinin temel nedeninin, hem kendi halklarının hem de Gazze'deki Filistinlilerin gözünde meşruiyet kazanmak olduğunu belirtiyor.
BMG'nin "mavi bereliler" olarak bilinen barış gücü birlikleri, tarihinde 61 farklı misyonda görev yapmış olup, halen Lübnan'ın güneyi de dahil olmak üzere 11 aktif misyonda konuşludur. Gazze'ye konuşlandırılması düşünülen uluslararası istikrar gücünün, komuta kontrolü BMG Genel Sekreteri'ne rapor vermese de BMG Güvenlik Konseyi yetkisiyle faaliyet gösteren Haiti'deki benzer bir misyon gibi olabileceği düşünülüyor.
Bölgedeki Arap ve Batılı diplomatlar, Çin ve Rusya'nın veto yetkisine sahip olmasına rağmen, bu kadar çok Arap ve Müslüman ülkenin BMG mührü istemesi nedeniyle bir mandat almanın mümkün olduğunu düşünüyor.
BMG mandatı olmadan misyon başlar mı?
Trump yönetiminin BMG'ye başvurmak zorunda kalması, hem diplomatik bir zorunluluğu hem de yönetimin dış politika tercihlerindeki keskin bir geri dönüşü işaret ediyor. Bu durum, BMG'ye olan muhalefetin, siyasi gerçeklik ve müttefiklerin talepleri karşısında nasıl esnediğini gösteriyor. Sizce Arap ve Müslüman ülkeler, BMG yetkisi olmadan bir gücü Gazze'ye göndermeye ikna edilebilir mi?

