İşgalci İsrail ve Suriye arasında güvenlik anlaşmasına varılması için yürütülen müzakerelerin durma noktasına geldiği bildirildi. İsrail Yayın Kurumu (KAN), Pazartesi akşamı konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, Şam'ın talepleri ile Tel Aviv'in şartları arasındaki uçurumun derinleşmesi nedeniyle görüşmelerin tıkandığını duyurdu.
Kaynaklara göre, İsrail, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın işgal ettiği tüm bölgelerden güçlerini çekme talebini reddetti. Tel Aviv, bu bölgelerden ancak kapsamlı bir barış anlaşması çerçevesinde çekileceğini, sınırlı bir güvenlik anlaşmasıyla bunun mümkün olmadığını açıkça belirtti. Bu durum, mevcut aşamada kapsamlı bir barış anlaşmasının pek mümkün görünmediği düşünüldüğünde, görüşmeleri fiilen durdurdu.
Geri çekilme sınırları anlaşmazlığın temeli
Tarafların, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları sırasında ABD gözetiminde bir güvenlik anlaşması imzalaması bekleniyordu, ancak medya raporları görüşmelerin son dakikalarda tıkandığını işaret etmişti.
İsrailli güvenlik kaynaklarına göre, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer arasındaki toplantılarda kilit anlaşmazlıklar ortaya çıktı. Bu anlaşmazlıklar Suriye'nin şu talepleri etrafında yoğunlaştı:
-
1974 Ayrışma Anlaşması sınırlarına geri dönüş: İsrail'in bu anlaşmanın belirlediği sınırlara dönmesi.
-
Hava sahası ihlallerinin durdurulması: İsrail'in Suriye hava sahasını ihlal eden saldırılarına son vermesi.
-
2024 sonu işgal edilen bölgelerden çekilme: Esed rejiminin devrilmesinden sonra İsrail'in kontrolüne geçen bölgelerden çekilmesi.
Stratejik bölgelerin kontrolü
İşgalci İsrail, 1967'den beri Suriye'nin Golan Tepeleri'nin çoğunu işgal altında tutuyor. Ancak Esed rejiminin devrilmesiyle ortaya çıkan kargaşadan yararlanarak tampon bölgedeki varlığını genişletti ve stratejik öneme sahip Şeyh Dağı'nın (Cebel eş-Şeyh) zirvesini ele geçirdi. Bu hamle, fiilen 1974 Ayrışma Anlaşması'nı ortadan kaldırdı.
Ayrıca soykırımcı İsrail, son yıllarda Suriye askeri mevzilerini ve araçlarını hedef alan hava saldırılarını sürdürdü. Bu saldırılar birçok durumda sivillerin ölümüne ve silah depolarının imha edilmesine yol açtı.



