Dünya, insanlığın birbirine uygulayabileceği vahşete tanık olduktan sonra, uluslararası anlaşmalar tecavüz, cinsel saldırı, zorla çıplak bırakma ve cinsel aşağılama gibi eylemleri kesin kırmızı çizgiler olarak belirlemişti. Ancak hayatta kalanlar, doktorlar, avukatlar ve insan hakları kuruluşlarının ifadelerine göre, İsrail gözaltı merkezlerinin duvarları arasında bu kırmızı çizgiler sadece aşılmakla kalmadı, silindi. Sistematik olarak işlendiğinde insanlığa karşı suç teşkil eden bu eylemlerin, bir politika haline geldiği ifade ediliyor.
Avukattan tüyler ürperten itiraf: "Hepsine tecavüz ediyorlar"
Kanada merkezli yayıncı Samira Mohyeddin'e konuşan anti-Siyonist avukat Ben Marmarelli, sızdırılan Sde Teiman kampındaki tecavüz videosu hakkındaki sözlerini sakınmadı: “Sde Teiman'da tüm mahkumlara tecavüz ediyorlar.” Marmarelli'ye göre, kamuoyuna yansıyan vaka bir ifşaat değil, yalnızca bir günah keçisiydi. Avukat, "Eğer kameralar 7/24 çalışıyor olsaydı, dünya tecavüz ve işkencenin rutin olduğunu görürdü," dedi. Bu ifade, Gazze'deki kısa süreli ateşkesler sırasında serbest bırakılan tutuklulardan toplanan ve cinsel şiddeti sapkınlık değil, sistematik bir politika olarak tanımlayan ifadelerle örtüşüyor.
Doktor Şaheen'in belgeleri: Cisimle tecavüz ve matkap yaraları
Aksa Şehitleri Hastanesi'nde görevli uzman doktor Ezeddin Şaheen, ateşkesin başlamasıyla birlikte beklenmedik bir şekilde eski tutukluları tedavi etmeye başladığını söyledi. Quds News Network'e konuşan Dr. Şaheen, "Ateşkesin başlangıcından bu yana, daha sonra İsrailliler tarafından tecavüze uğradıklarını söyleyen altı veya yedi hastayı tedavi ettim. Bana tecavüzle ilgili bir tedavi için gelmediler; başka tıbbi sorunlar için geldiler. Ancak muayene sırasında gerçek ortaya çıktı." dedi.
Doktor, hastalarında köpek, tahta sopa ve dehşet verici bir şekilde elektrikli matkapla oluşturulmuş yaralar da belgeledi. "Vücutlarında, ellerinde ve başlarında matkap kullandılar. Delikler vardı," diyen Şaheen, bu işkencenin tesadüfi değil, sistematik olduğunu vurguladı.
İnsanın ruhunu kırmak: Çıplaklık ve aşağılama düzeni
Filistin İnsan Hakları Merkezi de aylardır bu ifadeleri belgeliyor. Tekrar tekrar ortaya çıkan ortak örüntüler şunlardır: Tecavüz, toplu tecavüz, zorla çıplak bırakma, cisimle cinsel taciz, cinsel tehditler ve özel eğitimli köpeklerin saldırıları.
Serbest bırakılan tutuklu Khaldoun Barghouti, Negev hapishanesindeki ilk günleri toplu çıplaklık, toplu dayak ve tutuklulara saldıran köpekler sahnesi olarak anlattı. Barghouti, İsrailli Bakan Itamar Ben-Gvir'in bile çıplak mahkumların göğüsleri ve başlarının üzerinde yürüdüğünü iddia etti. Ardından Ben-Gvir'in X'te, "Negev hapishanesinde beni memnun eden şeyleri gördüm" diye övündüğü iddia edildi.
Filistinli gazeteci Sami Al-Saei ise dayak, zorla soyma ve sopa ile cinsel tacize maruz kaldığını aktardı. Travmanın derin psikolojik etkilerine dikkat çeken psikiyatrist Dr. Alaa Al-Froukh, bu tür işkencenin politika haline geldiğinde tek bir amaca hizmet ettiğini belirtti: "Politika haline geldiğinde, her tutukluyu bir hedefe dönüştürür."


