İsrail ordusu, uzmanlar tarafından fiili ilhakı ilerletme amaçlı Filistin coğrafyasının tehlikeli bir yeniden tasarımı olarak nitelendirilen, işgal altındaki Batı Şeria'nın derinliklerinde yeni bir ayrım duvarı inşa etme hazırlığında.
İsrail gazetesi Haaretz'in Pazartesi günü bildirdiğine göre, planlanan bariyer, Kuzey Ürdün Vadisi'nde 22 kilometre boyunca uzanacak ve Ürdün sınırının en az 12 kilometre batısında yer alacak. Mevcut Batı Şeria bariyeri gibi, bu yeni duvar da Filistinli topluluklar arasındaki bağlantıları kesecek ve çiftçilik ile çobanlık yapan aileleri topraklarından ayıracak.
Filistinli topluluklar kapan içinde
Duvar, özellikle Khirbet Yarza çoban topluluğunu kapalı bir döngü içine alarak, birkaç bin koyuna bağımlı yaklaşık 70 sakini izole edecek. Apartheid Duvarına Karşı Kampanya Koordinatörü Jamal Juma, planı "son derece tehlikeli" olarak nitelendirdi.
Juma, Middle East Eye'a (MEE) yaptığı açıklamada, "Bu plan, Batı Şeria'yı ilhak etme projesinin bir parçası olarak, Ürdün Vadisi'ni izole etmeyi ve çiftçilerin, özellikle kuzey vadideki Tubas Valiliği'nde, topraklarına ulaşmasını engellemeyi amaçlıyor." dedi.
Juma, duvarın inşasının, bölgedeki çoban topluluklarına karşı süregelen bir "etnik temizlik" kampanyasının ortasında geldiğini belirtti. BM verilerine göre, Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria genelinde yerleşimci şiddeti, çoğu çoban topluluklarından olmak üzere 2 bin 200 Filistinliyi evlerini terk etmeye zorladı.
Altmış yapı yıkılacak
İsrail güçleri, duvar boyunca 50 metre genişliğinde bir koridor oluşturacak. Bu alanda, mevcut tüm evler, hayvan barınakları, seralar, depolama binaları, boru hatları ve diğer Filistin sivil altyapıları yıkılacak. Haaretz'e isimsiz konuşan bir güvenlik kaynağı, planların hafif yapılar, çadırlar, seralar ve tarım parselleri dahil yaklaşık 60 yapıyı kapsadığını belirtti.
İsrail ordusunun Merkez Komutanlığı başkanı Avi Bluth tarafından imzalanan bir belgeye göre, bariyerin amacının silah kaçakçılığını engellemek ve yerleşimcileri korumak olduğu iddia ediliyor. Bluth, Filistinlilerin bölgede kullandığı çadır, baraka ve ağılların İsrail güçlerine karşı "sabotaj faaliyeti olasılığını" artırdığını ve bunların kaldırılmasının "açık bir operasyonel güvenlik zorunluluğu" olduğunu savunuyor.
Ancak yerel halk, planın kendilerini topraklarından kopararak tarım ve hayvancılık yapmalarını engellemesinden ve ekonomik refahlarını alt üst etmesinden korkuyor.
Tubas merkezli aktivist Rashid Khudairi, Tubas Valiliği'ne ait tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 70'inin duvarla kesileceğini öngörerek, "Bu karar, insanların topraklarına ulaşma ve tarım yapma yeteneğini etkileyecek. Doğal olarak, ekonomik durumlarını sert bir şekilde vuracak ve bu büyük bir sorun," dedi.
Mevcut 700 kilometre uzunluğundaki İsrail ayrım duvarı, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından yasadışı ilan edilmişti. UAD, 2005 yılında verdiği tavsiye niteliğindeki görüşte, bariyerin uluslararası hukuku ihlal ettiğine ve sökülmesi gerektiğine hükmetmişti.