ABD Dışişleri Bakanlığı Genel Müfettişliği tarafından hazırlanan ve gizli tutulan bir raporun içeriği, ABD'nin İsrail'e yönelik askeri yardımlarına dair büyük bir tartışma başlattı. The Washington Post'un ele geçirdiği bu rapora göre, İsrail askeri birlikleri, Gazze'deki iki yıl süren operasyon sırasında ABD insan hakları standartlarını potansiyel olarak ihlal eden yüzlerce eylemden sorumlu tutuluyor.
Bu bulgular, ABD'nin, ciddi ihlallerle suçlanan yabancı güçlere güvenlik yardımını yasaklayan Leahy Yasaları kapsamındaki eylemlerin boyutunu resmi düzeyde kabul etmesi açısından bir dönüm noktası olarak görülüyor. Leahy Yasaları, ABD'den fon alan askeri birimlerin yargısız infaz, işkence ve diğer vahşet eylemlerini işlemesi durumunda bu yardımları durdurmayı amaçlıyor.
"Hesap verme unutulacak" endişesi
ABD'li yetkililer, müfettişlik bulgularının İsrail'in bu ihlallerden sorumlu tutulması ihtimaline dair şüpheler uyandırdığını belirtti. Eski Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Charles Blaha, "Çatışmanın gürültüsü azaldığına göre, hesap verebilirliğin unutulacağından endişeleniyorum" diyerek sürecin yavaşlayabileceğine dikkat çekti.
Raporda ayrıca, İsrail için özel bir inceleme sürecinin uygulandığı da ortaya çıktı. Standart prosedürlerin aksine, İsrail'deki olayları incelemek kıdemli yetkililer arasında oybirliği gerektiriyor. Oysa diğer ülkelerdeki ihlallerde tek bir itiraz bile yardımı durdurmak için yeterli olabiliyor. Yetkililer, bu olayların incelenmesinin "birden fazla yıl" sürebileceğini ifade etti.
Milyarlarca dolarlık yardıma rağmen muafiyet
ABD, İsrail'e yıllık en az 3,8 milyar dolar yardım sağlayarak, bu ülkeyi kümülatif olarak en büyük ABD yardım alıcısı yapıyor. 7 Ekim 2023'ten sonra İsrail'in Gazze'ye saldırıyı başlatmasıyla bu yardım miktarı önemli ölçüde artırıldı.
Ancak, hem eski ABD Başkanı Joe Biden hem de selefi Donald Trump yönetimleri, Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'da yaygın insan hakları ihlalleri rapor edilmesine rağmen Leahy Yasalarını İsrail'e uygulamayı reddetti ve askeri yardımları kesintisiz sürdürdü. Raporun sızması, Washington'ın İsrail'e yönelik "istisnai" yaklaşımını bir kez daha uluslararası gündeme taşıdı.