460 imzacıdan oluşan açık mektup, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından bu yana bu türde ilk koordineli çağrı olma özelliğini taşıyor. Mektupta Kanadalı yazar ve aktivist Naomi Klein, eski İsrailli barış müzakerecisi Daniel Levy, oyuncular Ilana Glazer ve Hannah Einbinder ile Oscar ödüllü yönetmenler Jonathan Glazer ve Yuval Abraham gibi tanınmış isimler yer alıyor.
BM Genel Sekreteri'ne hitaben yazılan mektupta, dünya liderlerine uluslararası hukuku destekleme, İsrail’e silah satışlarını durdurma, yaptırım uygulama ve Gazze'ye insani yardım akışını sağlama konularında harekete geçmeleri çağrısı yapıldı.
İmzacıların vurguladığı önemli bir nokta ise, barış ve adalet için kampanya yürütenleri hedef alan antisemitizm suçlamalarının reddedilmesi oldu. Mektupta, "Filistinlilerle olan dayanışmamız, Yahudiliğe ihanet değil, onun yerine getirilmesidir" denilerek, "Bilgelerimiz, bir hayatı yok etmenin bütün bir dünyayı yok etmek olduğunu öğretirken, Filistinliler için istisna yapmadılar" ifadesi kullanıldı. İmzacı isimler, "Bu ateşkes, işgal ve apartheid’ın sonlanmasına doğru ilerlemedikçe rahat etmeyeceğiz" mesajını verdi.
Kamuoyunda gözlemlenen önemli değişim
Mektup, ABD Yahudileri ve daha geniş anlamda seçmen kitlesi için kamuoyunda belirgin bir değişimin yaşandığını yansıtıyor. Washington Post tarafından yapılan güncel bir ankete göre, Amerikalı Yahudilerin yüzde 61'i, İsrail'in Gazze'de savaş suçları işlediğine inanıyor.
Eski Knesset Başkanı ve mektubu imzalayanlardan Avram Burg, Haaretz'e yaptığı açıklamada, "Bir kopma anına ulaştık," dedi ve İsrail'in "en derin insani ve Yahudi değerlerimle çatışma içinde olduğunu" belirtti. Daha önce Yahudi Ajansı ve Dünya Siyonist Örgütü başkanlığı da yapan Burg, Ağustos ayında dünya çapındaki Yahudilere, İsrail'i Gazze'deki insanlığa karşı suçlardan dolayı Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) şikâyet etmeleri çağrısında bulunmuştu.
Ateşkesin kırılganlığı ve Batı Şeria’daki şiddet
Hamas ile İsrail arasındaki ateşkesin uygulanmasından duyulan rahatlığa rağmen, mektubu imzalayanlar ateşkesin "kırılgan" olduğu ve işgal altındaki Batı Şeria'da tırmanan yerleşimci şiddetini ele almadığı konusunda uyardı.
Mektupta, "İsrail güçleri Gazze'de kalmaya devam ediyor, anlaşma Batı Şeria'ya atıfta bulunmuyor, işgal, apartheid ve Filistin haklarının inkârı gibi temel koşullar çözülmüyor," ifadelerine yer verildi.
2025 yılı, işgal altındaki Batı Şeria'da yerleşimci şiddetinde rekor bir artışa sahne oldu; yerleşim faaliyetlerinin hızı ise Ekim 2023'ten bu yana hızla yükseldi. BM'nin son verilerine göre, bu yıl Batı Şeria'daki yerleşimci saldırılarında yaklaşık 3.200 Filistinli yaralandı. BM, sadece Ekim ayının bir haftasında 71 yerleşimci saldırısı belgeledi.
Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırılarında Gazze genelinde en az 68.216 Filistinli şehit oldu ve 170.361 kişi yaralandı. Filistin hükümet kaynaklarına göre, İsrail ateşkesin 10 Ekim'de uygulanmasından bu yana 80 ihlal gerçekleştirerek 97 kişiyi şehit etti ve 230 kişiyi yaraladı.