ABD Başkanı Donald Trump, NATO zirvesinin sonunda yaptığı basın toplantısında, İran’a yönelik gerçekleştirilen hava saldırılarının etkisini Hiroşima ve Nagasaki’ye benzeterek, bu saldırıların savaşın sona ermesinde kritik bir rol oynadığını ifade etti. Trump, mevcut istihbarat raporlarının sonuçlarının belirsiz olduğunu kabul ederken, saldırıların İran’ın nükleer programını önemli ölçüde geri bıraktığını iddia etti.
Trump, "İstihbarat çok belirsizdi" diyerek, "İstihbarat, 'bilmiyoruz, çok ciddi olabilir' diyor. Ben de bu doğru ama ben 'bilmiyoruz' kısmını çıkarabiliriz. Çok ciddi bir durumdu. Yok etme oldu" şeklinde konuştu. Ancak, ABD Savunma İstihbarat Ajansı'nın (DIA) saldırıların İran’ın nükleer programını yalnızca birkaç ay geri attığına dair değerlendirmeleri, Trump ve yönetimi tarafından yalanlanmadı, ancak bu değerlendirme Trump tarafından ön değerlendirme olarak nitelendirildi.
Basın toplantısında, Trump, gazetecilerin raporları hakkında sert eleştirilerde bulundu ve bu haberlerin, bombalama görevini gerçekleştiren pilotlara karşı bir saldırı olduğunu öne sürdü. "Hiroşima'ya baktığınızda, Nagasaki'ye baktığınızda, bu da bir savaşı sona erdirdi." diyen Trump, "Bu, farklı bir şekilde bir savaşı sona erdirdi" ifadesini kullandı.
Trump’ın İran’a yönelik saldırıların başarısı, siyasi olarak kendisi için kritik bir öneme sahip. Sağcı destekçileri, böyle bir askeri müdahalenin Trump’ın “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” gündemiyle çeliştiğini savunmuştu. Trump ise, İran’ın asla nükleer silah edinmesine izin verilmemesi gerektiğini vurgulayarak, etkili bir saldırının bu hedefi destekleyeceğini belirtti.
Trump, basın toplantısında, İsrail Atom Enerjisi Komisyonu'nun İran’ın nükleer programının “birçok yıl” geri atıldığını değerlendiren açıklamasına da atıfta bulundu. ABD’nin gelecek hafta İran ile nükleer programları hakkında görüşmeler yapmayı planladığını belirten Trump, “Saldırılardan sonra İran’ın yeniden ‘nükleer iş’e girmek istemeyeceğini” ifade etti.
Bu süreçte, Trump’ın yanında Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth de yer aldı. Hegseth, DIA raporunun güvenilirliğine dair şüphelerini dile getirerek, "Raporu incelediğinizde - bu arada, bu gizli bir rapordu - ön değerlendirme, düşük güven düzeyindeydi." dedi. Rubio, raporu paylaşanların yanlış bir şekilde yorumladığını öne sürdü.
NATO zirvesinde, üye ülkeler, savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılanın %5’ine çıkarmayı taahhüt etti. Bu durum, Trump yönetimi tarafından önemli bir dış politika zaferi olarak değerlendirildi.
