Gazze'ye insani yardım götürme amacıyla yola çıkan ve soykırımcı İsrail güçlerince uluslararası sularda durdurulan 40'tan fazla sivil gemideki yaklaşık 500 parlamenter, avukat ve aktivistin hukuki akıbeti, İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından açıklandı. Bakanlık, daha önceki girişimlerde olduğu gibi, gözaltına alınan aktivistlerin İsrail'e götürülerek sınır dışı süreciyle karşı karşıya kalacağını belirtti.
İnsan hakları örgütü Adalah'ın hukuk direktörü Suhad Bishara'nın Reuters'a yaptığı açıklamaya göre, aktivistler şu anda Aşdod Limanı'na varmak üzere ve varışın ardından kimlik tespitleri yapılacak. Ardından, sınır dışı süreçleri için Göçmenlik İdaresi'ne sevk edilecekler.
Thunberg örneği: İmzalı ve imzalanmamış sınır dışı emirleri
Önceki filo girişimleri, aktivistlerin hukuki süreçteki farklı yaklaşımlarını ortaya koymuştu. Son filoda da yer alan İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, daha önceki müdahalede üç diğer aktivistle birlikte sınır dışı emirlerini imzalayarak 72 saatlik itiraz hakkından feragat etmiş ve hızla ülkeden çıkarılmıştı.
Öte yandan, şu anki filoda da bulunan Fransız Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan dahil sekiz aktivist, İsrail topraklarına girmeye niyetleri olmadığı halde zorla getirildikleri gerekçesiyle emirleri imzalamayı reddetmişti. Bu aktivistler, mahkeme kararıyla sınır dışı edilmiş ve avukatlarına göre 100 yıl İsrail'e giriş yasağı getirilmişti.
Yüksek güvenlikli cezaevi ve sert muamele endişesi
Adalah, bu aşamada ana endişelerinin aktivistlerin sağlık durumları ve refahları olduğunu belirtiyor. Bishara, aktivistlerin sınır dışı işlemleri öncesinde büyük olasılıkla güney İsrail'deki Ketziot Cezaevi'ne sevk edileceğini söyledi.
Paris'teki Sciences Po Üniversitesi'nden uluslararası hukuk uzmanı Omer Shatz, Ketziot'un normalde göçmenlik tutuklularının tutulduğu bir yer olmadığını, yüksek güvenlikli bir cezaevi olduğunu ve zorlu koşullarıyla bilindiğini ifade etti. Shatz, 500 kişilik grubun işlenmesinin lojistik zorlukları nedeniyle bu cezaevinin seçilmiş olabileceğini öne sürdü.
Adalah, tekrar eden katılımcıların genellikle ilk kez katılanlarla aynı şekilde muamele gördüğünü belirtse de, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi İsrailli yetkililerin uzun süreli tutukluluk teklifleri nedeniyle aktivistlere daha sert muamele edilmesinden ciddi endişe duyduklarını açıkladı.