İsrail'in Gazze'ye yardım taşıyan Küresel Sumud Filosu'na uluslararası sularda düzenlediği baskın sırasında yasa dışı bir şekilde alıkonulan ve geçtiğimiz günlerde serbest bırakılarak Türkiye'ye dönüş yolunda olan aktivist Sena Polat, İsrail hapishanesinde geçirdiği günlerin korkunç detaylarını paylaştı.

Direnişten 2 yıl değerlendirmesi: Direniş kırılamadı!
Direnişten 2 yıl değerlendirmesi: Direniş kırılamadı!
İçeriği Görüntüle

Polat, yaşadıklarını anlatırken, İsrail'in tutumunun insan haklarını hiçe sayan, taciz ve zulüm temelli bir zihniyetin ürünü olduğunu vurguladı.

Ben Gvir'in tehditleri ve "terörist" karşılaması

Sena Polat, hapishaneye götürüldükleri ilk gün, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben Gvir’in bizzat kendilerini karşıladığını ve tehditler savurduğunu aktardı:

"İlk gün oraya gittiğimizde Ben Gvir de oradaydı. Bizi bekliyordu ve bize 'bunlar terörist ve bunlara teröristlerden daha ağır şartlarda yargılayacağız ve burada karşılayacağız' gibi bir konuşması oldu."

Polat, Ben Gvir'in bu tehditleri savururken dahi ne kadar korkak olduğunu, güvenlik güçlerinin arkasına saklandığını gözlemlediklerini belirtti:

"O kadar korkaktı ki etrafında güvenlik güçleri vardı. O her konuştuğunda 'Free Palestine' diye bağırdığımızda güvenlik güçlerinin arkasına saklanıyordu."

İnsani olmayan koşullar ve işkence

Aktivist Polat, 44 farklı ülkeden insanın gözü önünde bu saldırının gerçekleştirilmesine rağmen, hapishanede en temel insani koşulların dahi sağlanmadığını kaydetti.

"Bizim yaşadığımız hiçbir şey değil. 44 ülkeden insan ve dünyanın gözü buradaydı, buna rağmen bunlar herhangi bir insani bir şarta, hapis şartına uymadan orada bizi tuttu."

Polat'ın aktardığına göre, alıkonulma süresince aktivistlere sistematik bir kötü muamele uygulandı:

  • Dışarı çıkma yasağı: Mahkûmların dışarıya çıkmasına izin verilmedi.

  • Su ve ilaç engeli: "2 gün su vermediler. İlaçlarımıza ulaşamadık."

  • Uykusuz bırakma: "Her bir saatte bir bizi uyandırıyorlardı. Sadece rahatsız etmek için."

"İşgalci korkusu ve sapık zihniyet"

Sena Polat, İsrailli yetkililerin bu tavrının altında, işgal ettikleri topraklara dair taşıdıkları derin bir korkunun yattığına inandığını ifade etti:

"İşgal edilmiş topraklarda olduklarını biliyorlar ve o toprakların onlara ait olmadıklarını biliyorlar ve bu korkuyla yaşıyorlar. Bu korkuyla da yaşamalılar."

Polat, maruz kaldıkları muamelenin sadece bir kötü nahlisiyetten ibaret olmadığını, aksine bir tür zevk alma durumu olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

"Kötülüğün ötesinde sapık bir zihniyet var, bundan zevk alıyorlar."

Uluslararası kamuoyunun bu zulme karşı harekete geçmesi gerektiğini belirten Polat, Filistin davası için mücadeleye devam edeceğini sözlerine ekledi.

daily ummah