Sudan'daki iç savaşın en kanlı çatışmalarından birine sahne olan el-Fasher kentinin Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) tarafından ele geçirilmesinin ardından kaçmayı başaran sivillerin, özellikle kadınların anlattıkları, bölgedeki insani krizin boyutlarını gözler önüne seriyor. Kaçış yolu üzerinde cinsel şiddet, dayak ve katliamlarla karşılaştıklarını dile getiren mağdurlar, yaşadıklarını Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'na (UNFPA) aktardı.
"GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE TECAVÜZ VE CİNAYETLER OLDU"
El-Fasher'den 50 kilometre uzaklıktaki Tavila kasabasına yürüyerek ulaşan yüzlerce kişiden biri olan Amina, tanıklıklarını "Yollarda çok sayıda ceset vardı, her yer ölü insan doluydu ve ailelerini kaybetmiş pek çok çocuk sokaktaydı." sözleriyle anlattı. Amina, en acı verici anlardan birini, "Tecavüz gözlerimizin önünde oldu, cinayetler de öyle." diyerek ifade etti.
Başka bir tanık olan Fatıma ise kaçarken sırtında taşıdığı kızının önünde dövüldüğünü söyledi. Fatıma, RSF üyelerinin kızını indirmesini emrederek kendisine kırbaçla vurduğunu, hatta göğsüne cep telefonuyla isabet ettirildiğini belirtirken, çocuklarının çığlık attığını ve ağladığını aktardı.
Soraya adlı bir kadın da kendisinin ve diğer kaçmaya çalışan kadınların cinsel saldırıya uğradığını, bazılarının ise öldürüldüğünü belirtti. Soraya, arama şekillerinin "insanlık dışı" olduğunu vurgulayarak, "Erkek bir kadını bu şekilde arayamaz, o senin karın değil, ona bu şekilde dokunamazsın," dedi. Ayrıca sokaklarda kadınların dövüldüğünü ve öldürüldüğünü, geride çok sayıda ceset bıraktıklarını ekledi.
KAYIP ERKEKLER VE YAĞMALANAN HAYATLAR
UNFPA verilerine göre, el-Fasher'deki yaklaşık 260.000 sivilin 82.000 kadarı şehirden kaçmayı başardı. Ancak uydu görüntüleri, son günlerde RSF'nin kritik bir kaçış yolunu kapattığını gösteriyor. Yale Halk Sağlığı Okulu'nun İnsani Araştırma Laboratuvarı, RSF'nin şehir etrafına kurduğu derme çatma duvar yakınında kaçmaya çalışan sivilleri öldürdüğüne dair raporları doğruladı.
Hayatta kalanlar, kaçarken "aşağılandıklarını", paralarının ve tüm eşyalarının gasp edildiğini söyledi. Amira, genç ve sağlıklı görünen erkeklerin zorla asker olduklarını itiraf etmeye zorlandığını, ardından ya hapsedildiğini ya da öldürüldüğünü belirtti. Amira'nın eşi de kayıp 60 genç erkek arasındaydı. Soraya, 16 yaşındaki ikiz oğullarının akıbetini bilmediğini ve "El-Fasher'de oğullarımı kaybettim." diyerek acısını dile getirdi.
Nadia ise evlerinin yağmalandığını ve yakıldığını, hayvanların da dahil olmak üzere tüm mallarının çalındığını anlattı: "Tüm topraklarımızı ve ekinlerimizi yaktılar. Koyunları, eşekleri ve sığırları aldılar. Bizi hiçbir şeysiz bıraktılar." Nadia'nın en büyük acısı ise oğlunun öldürülmesiydi. "Benden aldıkları hiçbir şey, onun ölümü kadar canımı yakmadı." diyen Nadia, üniversite mezunu ve evin sorumlusu olan oğlunun katledildiğini söyledi.
KAPSAMLI SAVAŞ SUÇLARI SUÇLAMALARI
Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ve RSF arasındaki çatışmalar Nisan 2023'te patlak verdi ve on binlerce kişinin ölümüne, 13 milyon kişinin ise yerinden edilmesine neden oldu. RSF, Darfur'da soykırım dahil olmak üzere yaygın katliamlar ve istismarlar yapmakla suçlanıyor. SAF de savaş suçlarıyla itham ediliyor.
Middl East Eye (MEE), RSF'nin kendi savaşçıları tarafından belgelenen ve uydu görüntüleriyle desteklenen toplu katliam ve istismarlarını rapor etti. Bölgedeki savaş, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Libya, Çad, Uganda ve Somali üzerinden karmaşık bir tedarik ağı ile RSF'ye silah sağladığı iddialarıyla uluslararası bir boyut kazanmış durumda.



