Sudan'daki Hızlı Destek Güçleri (RSF) ile Sudan Silahlı Kuvvetleri arasındaki savaşın insani bir felakete dönüştüğü Darfur'dan dehşet verici yeni bir iddia geldi. Middle East Eye (MEE) adlı yayın organına konuşan mağdurlar, tanıklar ve yardım görevlileri, Hızlı Destek Güçleri militanlarının Kuzey Darfur'un El Faşer kentinde sivilleri alıkoyarak zorla kanlarını aldığını doğruladı.
Ekim ayı sonunda Hızlı Destek Güçleri tarafından ele geçirilen El Faşer'de yaşanan kuşatma, tecavüz ve infazların ardından, bu zorla kan alma eylemleri, Hızlı Destek Güçleri'nin sivillere yönelik zalim uygulamalarının yeni bir boyutunu gözler önüne seriyor.
Kan bankasına çevrilen evler ve dehşet verici tanıklıklar
Güvenlik gerekçesiyle adı Adam olarak değiştirilen 35 yaşındaki El Faşer sakini, 26 Ekim'de havaalanı yakınında Hızlı Destek Güçleri savaşçıları tarafından alıkonuldu. Bir hafta boyunca bir komutanın evinde tutulduğunu anlatan Adam, gözleri bağlıyken bileğinden kan alındığını belirtti.
Adam, alıkonulduğu yerin adeta geçici bir kan bankası gibi işlediğini fark etti: "Küçük bir kliniğe benzeyen bir yerde kan dolu kaplar gördüm. Aralarında perdeler olan birçok yatak vardı ve Hızlı Destek Güçleri askerleri, El Faşer'den kaçan kurbanlardan kan çekiyordu." Adam, bu işleme maruz kalan 50'den fazla kişi saydığını söyledi.
Hızlı Destek Güçleri'nin siyasi kolu Tasis'in sözcüsü Alaaeldin Nugud ise sivillerden kan alındığı iddialarını reddederek, El Faşer'in ele geçirilmesinden bu yana "çok sayıda yalan ve iddia" ortaya atıldığını, organ kaçakçılığı iddiaları da dahil olmak üzere "sahte medya kampanyası" yürütüldüğünü öne sürdü.
Adam, tutsaklığı sırasında yemek, temizlik ve çamaşır gibi işleri zorla yapmak zorunda bırakıldığını ve günün sonunda küçük, kirli bir tuvalette ayakta durmaya zorlandığını anlattı. Bir hafta sonra, fidye ödemesi karşılığında serbest bırakılma vaadiyle karşılaştı ancak fidyenin ödenmesinin dahi kurtuluş anlamına gelmediğini fark edince iki kişiyle birlikte kaçmaya karar verdi.
Yol üzerinde kan çekimi
Zorla kan alma eylemleri sadece gözaltı merkezleriyle sınırlı kalmadı. Mağdurlar ve yardım görevlileri, El Faşer'den Tawila'ya kaçan sivillerin yolda Hızlı Destek Güçleri askerleri tarafından durdurulup hemen orada kanlarının alındığını bildirdi.
Güvenlik nedeniyle adının gizli kalmasını isteyen bir El Faşer sakini, "Bizi iple bağladılar ve kanımızı çektiler. Askeri araçlarında yanlarında bu cihazları ve küçük bir ambulans birimini getirmişlerdi" dedi. Mağdur, askerlerin kan çekerken güldüğünü ve "Kölesiniz, merak etmeyin, ölmezsiniz. Buna askerlerimiz için ihtiyacımız var" dediklerini aktardı.
Öğretmen Ahmed de 27 ve 28 Ekim'de Hızlı Destek Güçleri savaşçılarının "bazı sivillerden ve hatta bizimle tutuklanan askeri personelden kan çektiğini" gördüğünü doğruladı. Ahmed, "Bunun çok vahşice olduğunu görmek. Ne yaptıklarını bilmiyorum ama sanırım yaralı savaşçıları için saklıyorlar" yorumunda bulundu.
"En vahşi eylemlerden biri"
Darfur'da uzun yıllardır çalışan bir Sudanlı yardım görevlisi, zorla kan alınması nedeniyle acı çeken çok sayıda genç vakası gördüğünü belirterek, bu eylemi "Hızlı Destek Güçleri'nin en vahşi eylemlerinden biri" olarak nitelendirdi.
Başka bir uluslararası yardım görevlisi de, El Faşer'in düşmesinden önce bile, yerinden edilmiş kişilerin bulunduğu Zamzam kampında Hızlı Destek Güçleri savaşçıları tarafından kan çekme olaylarına tanık olduklarını doğruladı.
Nisan 2023'te başlayan Hızlı Destek Güçleri-Sudan Silahlı Kuvvetleri savaşı, Sudan nüfusunun üçte birini evlerinden etti ve dünyanın en büyük insani felaketi olarak kabul ediliyor. Eski isyancı komutan ve Darfur Valisi Minni Minnawi, Hızlı Destek Güçleri'nin Ekim sonunda El Faşer'de üç gün içinde en az 27 bin kişiyi şehit ettiğini ifade etmişti.