Gazze’de yardım dağıtım noktalarında çalışan Amerikalı güvenlik görevlisi Tony Aguilar’ın anlattığı ve dünya medyasına yansıyan “Amir”in hikayesi, trajik bir sonla değil, umut dolu bir gerçeklikle sonlandı. Aguilar, aylar önce “Amir” adlı 8 yaşındaki çocuğun yardım almak için 12 kilometre yürüdüğünü, çaresiz ve zayıf bedenini gördüğünü, ardından İsrail saldırılarında hedef alındığını söylemişti.
Gerçek adı Abdurrahim el-Ceraba olan çocuk, ailesi tarafından “Abood” olarak çağrılıyor ve hayatta olduğu biyometrik doğrulamalarla kesinleşti.
Abood’un annesi Siham el-Ceraba, oğlunu o günden beri hastanelerde, morglarda ve yardım dağıtım noktalarında aradığını, giysilerini saklayarak ona kavuşmayı umut ettiğini söylemişti. Ancak İsrail’in Gazze’de uyguladığı katı abluka ve saldırılar, anne ile oğulun uzun süre birbirinden ayrı kalmasına sebep oldu.
Birbirlerine hasret kalan Abood ve annesi, güvenli bir bölgeye taşındı. Ancak bu bölge, İsrail’in saldırılarının her an hedefi olma ihtimali taşıyan, “sözde güvenli” olduğu iddia edilen ama gerçekte risk barındıran bir alan olarak dikkat çekiyor.
İsrail’in uyguladığı politikalar nedeniyle anne ve oğulun uzun süre ayrılmak zorunda kalması insanlık dramını derinleştirdi. GHF yaptığı açıklamada, “Abood hayatta ve güvende.” ifadelerini kullandı. Ancak gerçek güvenliğin sağlanması için uluslararası toplumun daha fazla adım atması gerektiği vurgulandı.
Gazze’de devam eden çatışmalar ve abluka, sivillerin özellikle çocukların hayatlarını tehdit etmeye devam ediyor. Abood’un hikayesi, savaşın en savunmasız kurbanlarının yaşadığı trajediyi gözler önüne sererken, gerçeklerin ve insan haklarının korunmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor.