Gazze Şeridi'nde aylar süren İsrail askeri operasyonlarının ardından yerinden edilen binlerce Filistinli, evlerine sadece metrelerce uzakta olmasına rağmen, İsrail ordusunun oluşturduğu yeni güvenlik bölgesi nedeniyle evlerine geri dönemiyor. Bu "Sarı Hat"ın ihlali, ölümle sonuçlanabilecek bir maceraya dönüşmüş durumda.
Han Yunus'un doğusundaki Abasan kasabasından 60 yaşındaki Ebu Ramazan el-Adeyni, aylar önce terk ettiği hayatından bir parçasını geri almaya çalışıyor. Mayıs ayında başlayan askeri harekat sırasında yerinden edilen ve bugün Mevasi bölgesindeki küçük bir çadırda yaşayan el-Adeyni'nin evi, "Sarı Hat" nedeniyle sadece onlarca metre uzağında olmasına rağmen, oraya ulaşmak ölümle sonuçlanabilecek bir girişim.
El-Adeyni, "Kudüs Basın" muhabirine yaptığı açıklamada, "Evden neredeyse hiçbir şey almadan çıktım. Soğuklar bastırınca en azından kışlık kıyafetlere ihtiyacım oldu. Eve gitmeye çalıştım, ancak yaklaşır yaklaşmaz askerler hemen ateş açıyor" dedi.
Sisli havalarda üç kez drone hareketlerini izleyerek gizlice evine sızmayı başardığını, bazı eşyaları bir "bohça" içinde toplayıp çadırına geri döndüğünü anlattı. Ancak, "Daha fazlasını taşımak için bir nakliye arabasına ihtiyacım var ve bu artık imkansız. Oraya ulaşmak bile ölüm demek" diye ekledi.
Yaklaşık yarım milyon kişi engellendi
El-Adeyni'nin durumu istisna değil; yaklaşık yarım milyon Filistinli, İsrail ordusunun son zamanlarda inşa ettiği, yaklaşmanın veya aşmanın yasak olduğu sarı beton bloklarla işaretlenmiş bu güvenlik kuşağı nedeniyle Şeridi'in doğusundaki evlerine erişimden mahrum bırakıldı.
Görgü tanıkları son iki günde "Kudüs Basın"a, işgal güçlerinin El Karara kasabası ile Vadi es-Salka arasındaki Şeridi'in derinliklerine doğru beton bloklarla ilerlediğini doğruladı. D9 tipi dozerler ve mühendislik araçları, yer yer 200 metre derinliğinde yeni bir çizgi çizmeye başladı. Bu ilerleme sırasında açılan yoğun ateş sonucu siviller yaralandı ve evlerin çatılarındaki su depoları hasar gördü.
Benzer bir eylem daha önce Gazze şehrinin doğusunda, Şucaiyye, Şaaf ve Tuffah mahallelerinde gerçekleştirilmişti. Ordunun sarı blokları onlarca metre içeriye taşıması, bölge sakinlerini korku ve panikle evlerini terk etmeye ve batıdaki Mevasi bölgesine yeni bir göçe zorladı.
"Gri bölge" ve "hayalet şehirler"
Tehlike sadece "Sarı Hat"ın ardındaki evlerle sınırlı değil; sınır hattına bitişik bölgeler de aynı tehdit altında. Askeri konuşlanma noktalarına yakın olmak, bu mahallelerde yaşamayı birçok kişinin göze alamayacağı bir macera haline getiriyor. Binlerce aile, geri dönmenin yeterince güvenli olup olmadığını bilmedikleri "Gri Bölge" olarak adlandırdıkları alanlarda yaşıyor. Öte yandan, batıdaki sözde "İnsani Bölgeler" de yerinden edilmiş kişilerle aşırı derecede kalabalık durumda.
Gazze şehrinin doğu sakinlerinden Raid el-Mısri, Fehmi Bey Caddesi'ndeki evine aylardır giremiyor. Evi, Sarı Çizgi'nin hemen kenarında yer alıyor ve yüzlerce metre ötedeki İsrail keskin nişancılarının olası hedefi haline gelmiş durumda.
El-Mısri, "Kudüs Basın"a şunları söyledi: "Evim, çadırımın bulunduğu es-Seraya bölgesine çok yakın, ancak ona ulaşmaya çalışmak intihar girişimine benziyor. İki kez denedim ve keskin nişancı kurşunlarından mucize eseri kurtuldum." Bölgenin bir "Hayalet Şehre" dönüştüğünü ekledi.
"Yakınında komşu yok, hareket yok. Kalmaya karar versen bile sana yoldaşlık edecek kimse yok. Hatta belediye bile ulaşamıyor. Mahalleyi besleyen iki su kuyusu tamamen devre dışı, yeniden çalıştırmak için orduyla önceden koordinasyon gerekiyor."
Gazze Hükümeti Medya Ofisi de, İsrail işgalinin ateşkes kararına açıkça aykırı bir şekilde Gazze şehrinin doğusundaki askeri kontrol alanını genişlettiğini doğruladı. Perşembe günü yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Şaaf, en-Nazzaz ve Bağdat caddelerinde "Sarı Hat"tı 300 metre genişlettiği ve evlerinden ayrılamayan onlarca aileyi kuşattığı belirtildi.
Ofis, bu olayların ateşkesin başlangıcından bu yana kaydedilen 400'den fazla ihlale eklendiğini, bu ihlallerin 300'den fazla Filistinlinin şehit olmasına ve yüzlercesinin yaralanmasına yol açtığını ve bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirdiğini sözlerine ekledi.

