Dünya kamuoyu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump arasında ay sonunda gerçekleşmesi beklenen dev zirveye kilitlendi.

Mar-a-Lago’da yapılması planlanan bu görüşme, sadece Gazze’deki savaşın akıbetini değil, Lübnan’dan Suriye’ye, İran’dan bölgesel normalleşme adımlarına kadar geniş bir coğrafyanın kaderini belirleyecek bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

"Yeni bir Orta Doğu" tasarımı

İsrail işleri uzmanı Ali el-Awar’a göre Netanyahu, bu görüşmeyi Lübnan ve Suriye’yi de kapsayan yeni bir Orta Doğu haritası çizmek için bir fırsat olarak görüyor. El-Awar, Netanyahu’nun planları arasında şunların öne çıktığını belirtiyor:

  • Gazze'de tampon bölge: Beyt Hanun'dan Refah'a kadar uzanan Selahaddin Caddesi boyunca bir "güvenlik kuşağı" oluşturulması.

  • Suriye ve İbrahim Anlaşmaları: Trump’ın Suriye’yi "İbrahim Anlaşmaları"na dahil ederek normalleşme sürecini genişletme ve Hizbullah’ın İsrail için tehdit olmaktan çıkarıldığı siyasi bir çözüm arayışı.

  • İran dosyası: Nükleer kapasiteye ulaşmasını engellemek için ABD’den tam destek talebi.

Ekonomik çözüm mü, güvenlik doktrini mi?

İran'dan ABD'ye 'saygılı müzakere' mesajı
İran'dan ABD'ye 'saygılı müzakere' mesajı
İçeriği Görüntüle

Uluslararası ilişkiler uzmanı Adham Abu Selmiye ise zirveye dair daha temkinli bir tablo çiziyor. Trump’ın "barış yapıcı" kimliğini ön plana çıkarmak isteyeceğini belirten Abu Selmiye, iki lider arasında temel bir vizyon farkı olduğuna dikkat çekiyor:

  1. Trump’ın "Riviera" projesi: Trump, Gazze’yi hızla "Barış Konseyi" denetiminde bir ekonomik bölgeye dönüştürmeyi ve hızlı bir sonuç almayı hedefliyor.

  2. Netanyahu’nun "sarı hattı": İsrail Başbakanı ise "önce güvenlik" diyerek "Sarı Hat" olarak bilinen tampon bölgeden çekilmeyi reddediyor ve koalisyon hükümetini ayakta tutmak için zaman kazanmaya çalışıyor.

En büyük engel: Uluslararası güçler

Abu Selmiye’ye göre masadaki en büyük tıkanıklık noktası, Gazze’de görev yapacak bir "Uluslararası İstikrar Gücü"nün kurulamamış olması. Uluslararası bir askeri varlık olmadan ABD’nin planlarının kağıt üzerinde kalacağını belirten uzman, bu boşluğun İsrail’i bölgeyi tek başına yönetmeye mecbur bıraktığını ifade ediyor.

Eğer zirveden somut bir uzlaşı çıkmazsa, Gazze’nin "Somali tarzı" bir insani krize sürüklenmesi, kırılgan ateşkeslerin bozulması ve Washington’un bölgedeki normalleşme çabalarının büyük bir darbe alması bekleniyor.

Daily Ummah