"Humanity & Inclusion" yardım kuruluşundan bir yetkili yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin patlamamış mühimmatlardan tamamen temizlenmesinin 20 ila 30 yıl alabileceğini söyledi ve bölgeyi "açık bir mayın tarlası" olarak nitelendirdi.
Kuruluşun patlayıcı mühimmat temizleme uzmanı Nick Orr, "Enkazın tamamen temizlenmesi asla gerçekleşmeyecek, çünkü mühimmatlar toprağın altında. Gelecek nesiller boyunca onları bulmaya devam edeceğiz," dedi ve durumu İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiliz şehirlerinde yaşananlara benzetti. Orr, yüzeydeki kalıntıların temizlenmesinin bir nesil içinde başarılabileceğini, ancak bunun "çok büyük bir sorunun çok küçük bir kısmına çözüm olacağını" ifade etti.
Orr, kurumunun temel altyapı tesisleri olan hastane ve fırınlar gibi yerlerdeki savaş kalıntılarını tespit etmeye gelecek hafta başlayacak yedi kişilik ekibinden biri. Ancak Orr, kendi kuruluşu dahil hiçbir yardım örgütünün, mühimmatı temizlemeye, imha etmeye veya bunun için gerekli ekipmanı ithal etmeye başlamak için "İsrail'den" kapsamlı bir izin alamadığını açıkladı. Bombaları patlatmak yerine yakmak için kullanılan malzemeleri ithal etme izni almaya çalıştığını da sözlerine ekledi.
Orr, ateşkes planında öngörülen geçici bir güvenlik gücünün oluşturulmasını desteklediğini belirterek, "Gazze'nin herhangi bir geleceği olacaksa, insani yardım çalışanlarının çalışmasına olanak sağlayacak bir güvenlik gücü olmalı," dedi.
Bu gelişmeler, Katar, Mısır ve Türkiye arabuluculuğu ve ABD katılımıyla Şarm El-Şeyh'te imzalanan ateşkesin yürürlükte olduğu bir dönemde yaşanıyor. Ancak anlaşmaya rağmen, işgal güçleri hava saldırıları ve topçu bombardımanlarına devam ederek yüzlerce kişinin şehadetine ve yaralanmasına yol açtı.
ABD'nin mutlak desteğiyle hareket eden İsrail işgali, 7 Ekim 2023'ten bu yana uluslararası çağrıları ve "Uluslararası Adalet" Divanı'nın durdurma emirlerini göz ardı ederek Gazze Şeridi'nde soykırım uygulamaktadır. Bu süreçte öldürme, aç bırakma, yıkım ve zorla yerinden etme eylemleri gerçekleştirilmiştir.
Soykırım, çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 238 binden fazla kişinin şehadetine ve yaralanmasına, 9 binden fazla kişinin kaybolmasına, yüz binlerce kişinin yerinden edilmesine ve aralarında çocukların da bulunduğu birçok kişinin hayatına mal olan bir kıtlığa yol açmıştır. Ayrıca bölgede büyük çaplı yıkım meydana gelmiştir.