Nakliye devi Maersk, işgal altındaki Batı Şeria'daki yasadışı İsrail yerleşimleriyle ilişkili şirketlerden çekilme kararı aldı. Şirket, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin (OHCHR) yönergelerini takip ederek operasyonlarını gözden geçirdiğini açıkladı. OHCHR, yerleşimlerde faaliyet gösteren şirketlerin isimlerini belirleyen bir veri tabanı oluşturmuştu.
Maersk, Batı Şeria ile ilgili taşıma işlemlerini gözden geçirdikten sonra İsrail yerleşimleriyle ilgili tarama prosedürlerini güçlendirdiğini ve OHCHR veri tabanı ile uyumlu hale getirdiğini belirtti. Bu karar, Filistin yanlısı aktivistlerin uzun süredir devam eden baskıları sonucunda alındı. Aktivistler, Maersk'in İsrail'in Filistin işgalinden kâr elde eden şirketlerle bağlarını kesmesini talep ediyordu.
Aktivistler ayrıca Maersk'in İsrail'e askeri ekipman taşımayı durdurması gerektiğini savunuyor. Özellikle F-35 savaş uçaklarının parçalarının taşınmasının, Gazze'deki Filistinlilere karşı kullanılan saldırılarda rol oynadığı iddia ediliyor. Filistin Gençlik Hareketi'nden Aisha Nizar, Maersk'in İsrail ordusuna hizmet etmeye devam ettiğini ve bu durumun Filistin halkının soykırımına katkıda bulunduğunu belirtti.
Nizar, Maersk'in yerleşimlerdeki şirketlerle çalışmayı bırakma kararının, uluslararası hukuka ve temel insan haklarına uyumun zorunlu olduğunu küresel nakliye endüstrisine açık bir mesaj olarak gönderdiğini söyledi. Şubat ayında Kopenhag'daki genel merkezinde 1,000'e yakın aktivist protesto düzenledi. New York ve Fas'ta da protestolar gerçekleşti.