Mescid-i Aksa'nın kıdemli imamlarından ve Kudüs eski Müftüsü Şeyh İkrime Sabri'nin, İsrail makamları tarafından "tahrik" suçlamasıyla yargılanmasına başlandı. İlk duruşma Salı günü gerçekleşti.
Ağustos 2024'te hazırlanan iddianame, 86 yaşındaki Filistinli din adamının 2022'de yaptığı iki taziye konuşması ile 2024'te suikastla öldürülen eski Hamas lideri İsmail Haniye için yaptığı yas konuşmasını kapsıyor.
Şeyh Sabri'nin hukuk ekibi ise bu davanın, İsrail makamlarının son yıllarda kendisine karşı yürüttüğü siyasi, dini ve ideolojik zulmün daha geniş bir modelinin parçası olduğunu belirtiyor.
Mescid-i Aksa'ya erişim kısıtlamaları artıyor
Şeyh Sabri, 1970'lerin başından bu yana işgal altındaki Kudüs'teki Mescid-i Aksa'da Cuma hutbeleri vermiş, bugüne kadar İsrail güçleri tarafından defalarca gözaltına alındı. Sabri, aynı zamanda Kudüs Yüksek İslam Konseyi'nin de başkanı.
Dava, İsrail'in camideki Filistinlilere yönelik baskısını yoğunlaştırdığı bir döneme denk geliyor. İsrail güçleri, Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya girişine giderek daha fazla kısıtlama getirirken, İsrailli aşırı milliyetçilerin bölgeye rutin girişlerine daha geniş ölçüde izin veriyor.
İsrail makamları, aralarında Şeyh Sabri'nin de bulunduğu çok sayıda imam ve düzinelerce kişinin alana ulaşmasını yasakladı. Avukat Zabarka'ya göre, birçok imam, hutbelerinde Gazze'den bahsettikleri için Mescid-i Aksa'dan men edildi.
Zabarka, durumu "Gazze kelimesini bile yasaklıyorlar," sözleriyle özetledi ve ekledi: "Bu, eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Mescid-i Aksa'daki Cuma hutbelerine açık bir müdahaledir, endişe kaynağı olması gereken yeni bir eğilimdir."
Uluslararası hukuka göre, işgalci bir gücün işgal ettiği toprak üzerinde egemenliği bulunmamakta ve bu topraklarda kalıcı değişiklikler yapması yasak. İsrail'in Mescid-i Aksa'nın da bulunduğu Eski Şehir'i içeren Kudüs üzerindeki kontrolü, uluslararası hukukun çeşitli ilkelerini ihlal etmekte.