Kosova'da uzun süredir tartışma konusu olan okullarda başörtüsü yasağına ilişkin hukuki süreç, Yüksek Mahkeme'nin (Supreme Court) aldığı karar ile geçici olarak sonlandı. Yüksek Mahkeme, okullarda İslami başörtüsü takılmasına izin verilmesini talep eden bir davayı reddederek, Eğitim Bakanlığı'nın (MEST) öğrencilerin kılık kıyafet kurallarını belirleme yetkisine sahip olduğunu teyit etti.
Davanın arka planı ve "Arrita" ağının talebi
"Arrita" Profesyonel Gelişim Kadın Ağı (Women's Network for Professional Development "Arrita"), Yüksek Mahkeme'ye başvurarak, Eğitim Bakanlığı'nın ortaöğretim öğrencilerine yönelik davranış kurallarını ve disiplin önlemlerini düzenleyen 06/2014 sayılı İdari Talimatı'nın ilgili maddesinin yasa dışı olduğu gerekçesiyle iptalini talep etmişti.
Ağ, söz konusu idari talimatın, İslami başörtüsü takan kız öğrencilerin Anayasal hak ve özgürlüklerinin kullanımını engelleyemeyeceğini savunuyordu. Dava dilekçesinde, son dört yılda başörtüsü taktığı için devlet okullarından uzaklaştırılan veya okula düzenli devamı askıya alınan çok sayıda kız öğrenciden şikayet alındığı belirtilmişti.
Geçen yıl Eylül ayında, İpek'teki ("Bedri Pejani" Lisesi) yetkililer, başörtüsü taktığı için A.D. isimli bir kız öğrencinin eğitim sürecinden uzaklaştırılması bu duruma örnek gösterilmişti.
Yüksek Mahkeme: Yasak, yüksek hukuki akte dayanıyor
Yüksek Mahkeme, davayı "temelsiz" bularak reddetti. Kararında, Eğitim Bakanlığı'nın öğrencilerin kılık kıyafet (üniforma) dahil olmak üzere davranış kurallarını belirleme konusunda açık yasal yetkiye sahip olduğunu vurguladı.
Mahkeme, tartışmalı düzenlemedeki "okullarda dini üniforma giyilmesini yasaklayan" hükmün, hiyerarşik güç açısından daha yüksek bir yasal düzenlemede destek bulduğunu belirtti. Açıklamada, yasağın bu haliyle iptal edilemeyeceği ifade edildi.
MEST'in 6/2014 sayılı idari talimatının 3. maddesi "dini üniforma giymeyi" yasaklasa da, yasağın tam olarak ne anlama geldiği açıkça belirtilmiyor.
Başörtüsü mücadelesi ve dini özgürlük argümanı
Davacı ağ, Kosova Anayasası'nın vatandaşlara inanç özgürlüğü ve dinlerini açığa vurma hakkı tanıdığını ileri sürerken, Yüksek Mahkeme ise Anayasa'nın bu hakların "kamu güvenliği ve düzeni, sağlık veya diğer kişilerin haklarını korumak için gerekliyse kanunla sınırlandırılabileceğini" belirten maddesine dikkat çekti.
Mahkeme, bu kapsamda, dini özgürlüğün öncelikle bireysel bir vicdan meselesi olduğunu ve dinin özel ve kamusal alanda tezahürünü kapsadığını, ancak dinden kaynaklanan her eylemi kapsamadığını belirten 2011 tarihli bir Anayasa Mahkemesi kararını da referans gösterdi.
Başörtüsü "dini üniforma" mıdır?
Başörtülü öğrencilerin eğitim kurumlarından uzaklaştırılması, 2010 yılından bu yana Kosova'da süregelen bir sorun. 2010 ve 2014 yıllarındaki idari talimatlarla "dini üniforma" yasağı tekrarlandı.
Kosova İslam Birliği (BIK), o dönemde yasağa itiraz ederek, başörtüsünün bir "dini üniforma" olmadığını savundu. BIK'in yorumuna göre başörtüsü (tesettür/hicap), İslam inancında bir norm olup; belirli kurumları veya kuruluşları tanımlayan bir model, renk veya malzemeden oluşan üniforma giyimini temsil etmemektedir.
Kosova Hukuk Enstitüsü ise, idari talimatın 3. maddesindeki genel yasakların yorumunun net olmadığını, bu durumun farklı yorumlara yol açarak vakaların seçici şekilde ele alınması riskini artırdığını dile getirdi.

