İşgalci İsrail ordusu, Suriye sınırında "beklenmedik bir kara sızması" senaryosuna odaklanan yoğun askeri eğitim faaliyetlerini sürdürüyor. 7 Ekim saldırılarının ardından stratejik önceliklerini yeniden belirleyen İsrail, Suriye cephesini artık "geleneksel bir devlet tehdidi" olarak değil, her an patlamaya hazır bir "organize kaos" alanı olarak görüyor.
Tehdit algısında köklü değişim
Filistinli güvenlik uzmanı Rami Ebu Zubaydah, İsrail'in Suriye'ye bakış açısının kökten değiştiğini belirtti. Ebu Zubaydah'a göre İsrail, artık karşısında düzenli bir ordu değil, yerel komutanların veya grupların anlık kararlarıyla hareket edebileceği, merkezi kontrolün zayıf olduğu çok parçalı bir yapı görüyor.
"İsrail, 7 Ekim şokundan sonra sınır hattındaki en küçük hareketi bile bir 'taciz' değil, büyük bir 'istila girişimi' başlangıcı olarak değerlendiriyor. Bu durum, savunma doktrininin sınırın ötesine taşınmasına neden oldu."
Yeni çatışma kuralları: Aktif savunma
Uzmanlar, İsrail’in bölgede artık sadece füze tehdidine odaklanmadığını, "Genişletilmiş Güvenlik Kuşağı" oluşturmak amacıyla Suriye toprakları içinde aktif operasyonlar yürüttüğünü vurguluyor.
-
Sınır ötesi müdahale: Beyt Cinn gibi bölgelerdeki sızma operasyonları, İsrail’in artık sınırın arkasında beklemek yerine tehdidi yerinde yok etme stratejisine (aktif savunma) geçtiğini gösteriyor.
-
Kimlik bazlı hedefleme: Sınır hattında silah taşıyan her birey, geçmişteki bağlarından bağımsız olarak doğrudan hedef haline getiriliyor.
7 Ekim senaryosu Suriye’de tekrarlanabilir mi?
Siyasi aktivist Amer Davud'a göre, bu tatbikatlar sadece askeri bir hazırlık değil, aynı zamanda hem içerideki İsrail kamuoyuna bir "güven tazeleme" hem de dışarıya bir "caydırıcılık" mesajı taşıyor.
Suriye cephesinin Gazze’den farklı olarak daha açık ve karmaşık bir topoğrafyaya sahip olması, İsrail'in istihbarat ve teknolojik üstünlüğünü artırıyor. Ancak uzmanlar uyarıyor: Teknolojik güç ne kadar yüksek olursa olsun, Suriye’deki otorite boşluğu ve yerel grupların öngörülemezliği, küçük ölçekli de olsa sızma riskini her zaman masada tutuyor.
Siyasi pragmatizm ve belirsizlik
Analizler, Ahmed Şara liderliğindeki mevcut Suriye yönetiminin kendi iktidarını korumak adına pragmatik davranacağını ve İsrail ile geniş çaplı bir çatışmadan kaçınacağını öngörüyor. Ancak İsrail’in Suriye topraklarındaki kalıcı askeri varlığı, sivil halkla yaşanan sürtünmeler ve tarım arazilerinin tahribi, cephenin her an patlamasına neden olabilecek bir halk öfkesini de tetikliyor.