İslam Dünyası

İsrail’den SDG’ye finansal hat ifşa edildi

Washington Post tarafından yayınlanan gizli para transferi kayıtları, işgalci İsrail’in Suriye’deki yerel grupları ve SDG’yi parçalanma stratejisi doğrultusunda nasıl fonladığını gün yüzüne çıkardı.

Suriye’de siyasi ve askeri dengeler hızla değişirken, ABD merkezli Washington Post gazetesinde yayınlanan sızıntılar bölgede yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Yayınlanan belgeler, İsrail’in Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Süveyda’daki bazı yerel gruplara yönelik doğrudan mali destek sağladığını kanıtlayan rakamları ve isimleri ortaya koydu.

Uzmanlar, bu sızıntının bölgedeki "devlet dışı aktörlerin" miadının dolduğuna dair önemli bir siyasi mesaj taşıdığı görüşünde birleşiyor.

İstihbarat destekli sızıntı: Mesaj kime?

Suriyeli araştırmacı ve yazar Bassam Süleyman, bu çapta detaylı bir sızıntının (rakamlar ve transfer rotaları dahil) tesadüf olamayacağını, bunun planlı bir istihbarat sızıntısı olduğunu vurguladı. Süleyman’a göre, Washington Post gibi mecraların bu tür bilgileri servis etmesi, Washington’un artık bu grupları "yük" olarak görmeye başladığının ve bölgede devlet merkezli politikalara dönüldüğünün bir işareti.

"SDG yolun sonuna geldi"

Haberde görüşlerine yer verilen analizciler, SDG ve benzeri yapıların ulusal Suriye devletini zayıflatmak için birer araç olarak kullanıldığını ancak bu misyonun artık sonuna gelindiğini belirtiyor. Süleyman, Halep’te yaşanan son gelişmelerin bu yapıların "siyasi intihar" evresine girdiğini gösterdiğini ifade ederek şunları söyledi:

"2025 yılının bölgesel dengeleri 2011'den çok farklı. Türkiye ve Suudi Arabistan gibi bölgesel güçler artık istikrardan yana tavır alıyor. İsrail ve İran dışındaki genel uluslararası kanaat, birleşik ve egemen bir Suriye devletinin gerekliliği yönünde."

Suriye-Türkiye iş birliği ve ortak operasyon sinyali

Haberde dikkat çeken bir diğer nokta ise Şam ve Ankara arasındaki üst düzey koordinasyon. Suriye ve Türkiye arasındaki görüşmelerin sadece diplomatik bir protokol değil, SDG tehdidine karşı kurulan bir "ortak operasyon odası" niteliği taşıdığı iddia ediliyor.

SDG’nin iç çekişmeleri ve ulusal bir karar alamaması nedeniyle, önümüzdeki dönemde Suriye ve Türkiye’nin, Arap ülkelerinin de siyasi desteğiyle bu bölgelere yönelik ortak bir askeri hamle veya siyasi izolasyon süreci başlatabileceği öngörülüyor.

Kürt sokağında kopuş

Kürt siyasi analist Ali Metti ise ilginç bir tespitte bulunarak, SDG’nin Kürt halkını temsil etmediğini, sadece ömrünü tamamlamış bir askeri kanat olduğunu savundu. Metti’ye göre:

  • İsrail’in hedefi: Şam’ı Golan tepeleri başta olmak üzere güvenlik tavizlerine zorlamak için bu grupları bir baskı unsuru olarak kullanmak.

  • ABD’nin tavrı: Washington’un kendi müttefiklerinin kirli çamaşırlarını ortaya dökmesi, bölgeden çekilme veya strateji değişikliği sinyali olarak okunmalı.

Sonuç: Merkezi devletin dönüşü

Sızan belgeler, Suriye'de "devlet dışı aktörlere" yapılan yatırımın geri dönüşünün kalmadığını kanıtlıyor. Bölgesel güçlerin istikrar arayışı ve Şam'ın uluslararası arenaya yeniden entegre olma süreci, SDG gibi yapıları köşeye sıkıştırmış durumda. Gelecek dönem, bu grupların ya siyasi bir uzlaşıyla tasfiye edildiği ya da askeri yöntemlerle kontrol altına alındığı bir sürece gebe görünüyor.

Daily Ummah