İşgalci İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyindeki kamplarına yönelik sistematik saldırıları ve yıkım faaliyetleri, on binlerce Filistinliyi belirsizlik ve acı içinde yaşama mücadelesine mahkûm etti. 21 Ocak 2025'ten bu yana süren saldırılar, Cenin, Tulkerim ve Nur Şems kamplarını hedef alarak 50 binden fazla Filistinlinin yerinden edilmesine ve yüzlerce evin yıkılmasına yol açtı.
AA muhabirine konuşan yerinden edilmiş Filistinliler, ailelerinden ve onlarca yıldır yaşadıkları kamplardan koparılmanın acısını dile getirdi. Nur Şems Kampı’ndan göç eden Ummu Ali Musa Kalensuva, içinde bulundukları durumu İsrail'in keyfi tutuklama uygulamasına benzeterek "idari göç" olarak tanımladı:
"Kasım’da geri dönmeyi umuyorduk, ama işgal güçleri saldırıyı uzattı. Evde herkes ağlıyor... Aylardır sürgündeyiz, bu yeterli değil mi?”
Saldırılar 2026 Ocak ayına kadar uzatıldı
Tulkerim Valisi Abdullah Kamil, İsrail makamlarının Batı Şeria’nın kuzeyindeki kamplarına yönelik saldırılarını 2026 Ocak ayı sonuna kadar uzattığını Filistinli yetkililere bildirdiğini duyurdu. Vali Kamil, bu kararın, "kamplara ve genel olarak Tulkerim’e yönelik bu suçları sürdürme konusunda ısrarın bir göstergesi" olduğunu ve altyapının tahrip edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Şukri Gannam isimli başka bir Filistinli ise, "Biz göçmen değiliz, sürgün edilmiş insanlarız. Evlerimiz yerinde olmasa bile kampımıza dönme hakkımız var," diyerek uluslararası kuruluşlara acil müdahale çağrısında bulundu. Genç Filistinli Dana Musa da, İsrail'in kendilerini "sürekli dağınık ve köksüz halde tutmak" istediğini belirtti.
Bu saldırılar, Gazze’ye yönelik iki yıl süren soykırım saldırılarıyla eş zamanlı olarak yürütülürken, Batı Şeria’da en az bin 69 Filistinli şehit oldu ve 20 binden fazla kişi gözaltına alındı.



