Washington Post’un haberine göre, İsrail hükümeti ve ordusu tarafından desteklenen bu plan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Mayıs ortasında bölgeye yapacağı ziyaretten önce hayata geçirilmeye çalışılıyor. Plan kapsamında, Gazze’ye günlük sadece 60 kamyon gıda ve hijyen malzemesi girişi yapılacak. Bu miktar, önceki ateşkes döneminde sağlanan yardımın yalnızca %10’u. Yardım kuruluşları, bu miktarın 2 milyon Filistinli için yetersiz olduğunu ve dağıtım noktalarında şiddet olaylarının artabileceğini söylüyor.
Kamyonlar, Gazze’nin güneyinde İsrail kontrolündeki altı dağıtım merkezine yönlendirilecek. Bu merkezlerde, ABD’li özel güvenlik şirketleri ‘Safe Reach Solutions (SRS)’ ve ‘UG Solutions’ tarafından güvenlik sağlanacak. Filistinliler, giriş noktalarında yüz tanıma sistemi kullanılarak her bir ila iki haftada bir 20 kilogramlık yardım paketlerini alabilecek. Dağıtımlar, askerler yerine yardım görevlileri tarafından yapılacak.
BM ve yardım kuruluşlarından tepki
Birleşmiş Milletler ve çok sayıda yardım kuruluşu, bu plana karşı çıkıyor. Ortak bir açıklamada, planın “uluslararası insani ilkeleri ihlal ettiği ve hayat kurtarıcı yardımları bir baskı aracı olarak kullandığı” ifade edildi. Gazze’de çalışan bir yardım görevlisi, "Bu sistem yardımları asgari düzeye indirecek ve insanları keyfi bir şekilde dışlayacak." dedi.
Yardım kuruluşları ayrıca, biyometrik tarama sisteminin Filistinlileri gözaltı ya da başka tehlikelerle karşı karşıya bırakabileceğinden endişe ediyor. MedGlobal Direktörü Joseph Belliveau, “İnsanlar korkuyor. İsrail’in gözetiminde sivillere ne olduğunu gördüler.” dedi.
İşgalci İsrail’in tartışmalı iddiaları ve açıklamaları
İşgalci İsrail, Hamas’ın önceki yardım teslimatlarından faydalandığını iddia etse de, bu iddiaları destekleyen bir kanıt sunmadı. Bazı İsrailli milletvekilleri ise açıkça Gazze halkını aç bırakmayı savunuyor. Likud Partisi üyesi Moshe Saada, “Evet, Gazze halkını aç bırakacağım.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Planın finansmanı, İsviçre merkezli yeni bir vakıf olan “Gazze İnsani Yardım Vakfı” aracılığıyla sağlanacak. Ancak bağışçıların kimliği henüz açıklanmadı.
Yardım krizi ve artan şiddet
Mart ayında İsrail’in yeniden başlattığı saldırılarda 2.200’den fazla Filistinli şehit oldu, 5.700’den fazla kişi yaralandı. Şehit olanların çoğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Ekim ayından bu yana ise 300’e yakın yardım görevlisi, çoğu İsrail saldırılarında olmak üzere, şehit oldu.
İşgalci İsrail’in bu planıyla Gazze’deki insani kriz derinleşirken, uluslararası toplumun tepkisi ve yardım kuruluşlarının çağrıları artıyor. Ancak İsrail hükümeti, eleştirilere rağmen planı uygulamaya kararlı görünüyor.