Drop Site News tarafından yürütülen ve ABD Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi'nin elde ettiği belgeler ile Handala hacker grubunun sızıntılarına dayanan soruşturma, eski İsrail Başbakanı ve Savunma Bakanı Ehud Barak ile Amerikalı finansçı Jeffrey Epstein'ın Batı Afrika'da İsrail istihbarat etkisini genişletmek için nasıl iş birliği yaptığını gözler önüne seriyor.
Belgelere göre, Epstein ve Barak, Barak'ın savunma bakanlığı dönemi sırasında ve sonrasında İsrail istihbarat ve savunma şirketleri adına arabuluculuk yaparak, Fildişi Sahili hükümetiyle gözetleme ve savunma anlaşmaları imzaladı. Epstein, Afrika'daki siyasi istikrarsızlığı Barak için "mükemmel bir fırsat" olarak nitelendirirken, Barak ise "huzursuzluğu nakit akışına dönüştürmenin basit olmadığı" yanıtını verdi.
İş birliği, Fildişi Sahili'nin 2012 civarında siyasi şiddet ve uluslararası müdahale ile mücadele ettiği dönemde başladı. Fildişi Sahili'nin yeni Başkanı Alassane Ouattara, işgal altındaki Kudüs'ü ziyaret ederek Barak ve Binyamin Netanyahu ile görüşürken, Epstein New York'ta Ouattara'nın akrabalarıyla gizli toplantılar ayarlıyordu.
Casusluk ağının kurulması için şifreli mesajlar
Kongre tarafından yayınlanan e-postalar, Epstein'ın İsrail savunma yetkilileri ile Fildişi Sahili'ndeki kilit isimler arasındaki randevuları ve özel görüşmeleri düzenlediğini gösteriyor. Epstein'ın Afrika gezisinden kısa bir süre sonra, Fildişi Sahili İçişleri Bakanı, Tel Aviv'i ziyaret ederek Barak ile istihbarat paylaşımı ve siber suç odaklı ikili bir güvenlik anlaşmasını görüştü.
Barak, Epstein ile bağlarının "özel" olduğunu iddia etse de, sızan belgeler Epstein'ın Barak görevdeyken bile İsrail adına hareket ettiğini ortaya koyuyor. Barak, 2013'te istifa ettikten sonra da müzakerelere devam etti.
E-postalar, Barak'ın bu anlaşmaları gizlemek için ortaklarıyla şifreli mesajlar alışverişinde bulunduğunu gösteriyor. Planlar, Fildişi Sahili'nin başkenti Abidjan'da telefon ve internet iletişimini izleyecek ulusal bir gözetleme ağının kurulmasını içeriyordu. Bu teklif, İsrail ordusunun siber ve sinyal istihbarat birimi olan Birim 8200'ün eski komutanları tarafından hazırlandı.
Otoriter kontrol aracı olarak gözetleme
Barak, projeyi nihayete erdirmek için Fildişi Sahili başkanı ve içişleri bakanıyla bir araya geldi. 2014 yılına gelindiğinde, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, İsrail-Fildişi Sahili güvenlik anlaşmasını resmen imzalamak üzere Abidjan'a gitti. Bu imza, Barak ve Epstein'ın gizli kampanyasının doruk noktasını işaret ediyordu.
Anlaşmanın ardından, Başkan Ouattara iktidarını pekiştirdi. İşgalci İsrail tarafından eğitilen kuvvetlerin yardımıyla hükümeti, protestoları yasakladı, muhalifleri tutukladı ve ifade özgürlüğünü kısıtladı. Sürgündeki aktivist Boga Sako Gervais, "Ouattara döneminde, 2011'den beri fikir, düşünce ve ifade özgürlükleri suç haline geldi. Devlet başkanını eleştirmek yasaklandı." dedi.
Analistler, Fildişi Sahili vakasının, İsrail'in Afrika'daki istihbarat ortaklıklarının nasıl özel iş anlaşmalarından otoriter kontrolün güçlü araçlarına dönüştüğünü gösterdiğini belirtiyor. Epstein ve Barak'ın İsrail gözetleme modellerini yurtdışına ihraç etmedeki rolü, İsrail güvenlik endüstrisinin küresel erişimi ve siyasi baskıyla olan bağları hakkında yeni endişeler doğurdu.