İsrailli yerleşimcilerin işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere ait tarım arazilerine yönelik saldırıları durmak bilmiyor. Filistin kaynaklarına göre, sadece geçtiğimiz Ekim ayında Batı Şeria genelinde 48 binden fazla ağaç söküldü veya tahrip edildi.
El Halil'de 850 ağaç katliamı
Son olarak, işgal altındaki Batı Şeria'nın güneyinde yer alan El Halil kentinin güneyindeki Hıms Ovası bölgesinde büyük bir çevre ve ekonomik yıkım yaşandı.
-
Hedef: Bölgedeki "Susiya" yerleşim biriminden gelen yerleşimciler, geniş tarım arazilerinde buldozerlerle tahrip faaliyetleri yürüttü.
-
Zarar: "El Beyder" İnsan Hakları Örgütü'nün Pazartesi akşamı yaptığı açıklamaya göre, bu saldırılarda 850'ye yakın üzüm ve zeytin ağacı yok edildi.
-
Tahrip edilen ağaçların yaklaşık 500'ü üzüm ve 350'si zeytin ağacıydı.
-
Ağaçlar, Ubeyd El Mısri ailesine aitti.
-
-
Diğer Zararlar: Ağaçların yanı sıra, tarım odaları ve 10 dönümden fazla ekili araziyi çevreleyen çitler de kesilerek kullanılamaz hale getirildi.
"El Beyder" örgütü, bölgenin sürekli olarak ihlallere maruz kaldığını ve bu durumun çiftçilerin geçim kaynaklarını doğrudan tehdit ettiğini vurgulayarak, uluslararası kuruluşları acilen koruma sağlamaya çağırdı.
Ekim ayı: Saldırıların zirvesi
Bu münferit olay, Batı Şeria'daki genel saldırı trendinin sadece bir parçası. "Duvar ve Yerleşim Birimi Direniş Heyeti"nin verilerine göre, soykırımcı İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının başlamasından bu yana Batı Şeria'daki saldırılar doruğa ulaştı:
-
Toplam saldırı: Ekim 2023 boyunca yerleşimciler, Filistinlilere ve mülklerine karşı 766 ayrı saldırı gerçekleştirdi.
-
Ağaç kaybı: Bu saldırılar sonucunda yaklaşık 48 bin 728 ağaç yok edildi veya söküldü. Bu ağaçların 37 bin 237'si zeytin ağaçlarından oluşuyordu.
-
Can kaybı ve tutuklamalar: Aynı dönemde işgal ordusu ve yerleşimcilerin Batı Şeria'daki operasyonları, bin 85'ten fazla Filistinlinin şehit olmasına ve yaklaşık 11 bin kişinin yaralanmasına neden oldu. Ayrıca, 21 binden fazla kişi gözaltına alındı.
Bu eylemler, Filistin tarım sektörünü ve kırsal ekonomisini hedef alırken, bölgedeki siyasi gerilimi ve insani krizi daha da derinleştiriyor.