İran'ın önde gelen Şii din adamlarından Abdurrahim Süleymani Ardestani, bölge politikalarına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Ardestani, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te soykırımcı İsrail'e karşı başlattığı "Aksa Tufanı" operasyonunu kesin bir dille reddederek kınadı ve bu eylemi "son derece pervasız", "zarar verici ve yıkıcı" olarak nitelendirdi.

"7 Ekim saldırısı Kur'an'a aykırı"

Süleymani Ardestani, yaptığı açıklamada, 80 yaşındaki İsrailli kadını rehin alanların savunulamayacağını vurgulayarak, bu tür eylemlerin "Kur'an'a aykırı" olduğunu savundu.

İsrail-Filistin çatışmasına askeri bir çözüm bulunmadığını belirten din adamı, diplomasinin ve uluslararası kuruluşlara başvurmanın tek ilerleme yolu olduğunu öne sürdü. Ardestani, askeri yaklaşımın İsrail'in yararına olduğunu ve bu eylemlerin İsrail'e saldırmak için bir bahane verdiğini ifade etti.

"Bu eylemi gerçekleştiren tarafı (Hamas'ı) savunamayız. Bu, Kur'an'a aykırıdır... İsrail'e bir bahane vererek, canavara onları parçalara ayırmak için saldırma şansı veriyorsunuz. İsrail-Filistin çatışması için askeri bir çözüm yoktur. Yol, uluslararası kuruluşlara başvurmaktır."

"İsrail haritadan silinmeli" sloganı durumu tersine çevirdi

Ardestani, İran'ın geçmişteki politikalarının da sonuçlarını eleştirdi. Özellikle eski Cumhurbaşkanı Hatemi döneminde İsrail'in uluslararası alanda izole edildiği bir dönemin ardından, "İsrail yok edilmeli, haritadan silinmeli" gibi boş sloganların İsrail'i mağdur konumuna getirdiğini ve hikayeyi tersine çevirdiğini belirtti. Ona göre bu sloganlar, Filistin'i ezilen konumundan çıkarıp İsrail'i "ezilen kurban" haline getirdi.

Suriye müdahalesi ve adalet sorunu

Din adamı, İran'ın Suriye İç Savaşı'na müdahalesini de sert bir şekilde sorguladı. Suriye'de yer almanın, savaşın İran'a ulaşmasını engellemek amacıyla mevziler inşa etmenin "açıkça ve net bir şekilde İslam'a aykırı" olduğunu savundu.

"Oraya (Suriye'ye) gitmemiz, savaşın bize ulaşmaması için mevzilerimizi ve tahkimatlarımızı inşa etmemiz ne anlama geliyor? Bu İslam'a aykırı mı? Evet, öyle. Neden kendimiz için Libyalıları veya Suriyelileri feda ediyoruz? Bu adaletle nasıl bağdaşır?"

Ardestani, Suriye'de yaşanan zulümlerin sorumluluğunun da altını çizerek, devrik Beşşar Esed'i savunmanın adaletsizliklere yol açması durumunda, bu durumdan sorumlu olanların Allah katında hesap vermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, düşmana dahi haksızlık yapılamayacağını vurgulayarak, ulusal önceliklerin ve adaletin gözetilmesi gerektiğini belirtti.

Irak, Hizbullah ve Husileri resmen terör örgütü ilan etti
Irak, Hizbullah ve Husileri resmen terör örgütü ilan etti
İçeriği Görüntüle

"Uluslararası anlamda, halk tarafından seçilmiş bir yönetici, başka yerlerde (Gazze'de) aç insanlar olsa bile, eğer burada (İran'da) aç bir çocuk varsa, onun hakkını alıp başkasına veremez. Bu bir öncelikler meselesidir."

Daily Ummah