Uluslararası insan hakları kuruluşu Human Rights Watch (HRW), yayımladığı bir raporla soykırımcı İsrail'i, Batı Şeria'da gerçekleştirdiği büyük çaplı zorla yerinden etme operasyonları nedeniyle savaş suçu işlemekle suçladı. "Bütün Hayallerim Silindi" başlıklı 105 sayfalık raporda, İsrail güçlerinin Ocak ve Şubat 2025'te "Demir Duvar Operasyonu" adı altında Cenin, Tulkerim ve Nur Şems kamplarından yaklaşık 32 bin sakini zorla çıkardığı belirtildi.
HRW'ye göre, yerinden edilen bu kişilerin evlerine dönmeleri yasaklandı ve yüzlerce konut yıkıldı. Raporda çalışan HRW araştırmacısı Milena Ansari, Reuters'e yaptığı açıklamada, yerinden edilmelerin üzerinden on ay geçmesine rağmen ailelerin hiçbirinin evlerine geri dönemediğini ifade etti.
Yıkım ve hukuki ihlaller
İşgalci İsrail ordusu, Reuters'e yaptığı açıklamada, mücahidler tarafından kullanılamaması için sivil altyapıyı yıkmak zorunda kaldığını iddia etti, ancak sakinlerin ne zaman dönebileceği konusunda bilgi vermedi.
Oysa Cenevre Sözleşmeleri, işgal altındaki topraklardan sivillerin zorunlu askeri gereklilikler veya güvenlik nedenleri dışında geçici olarak bile olsa yerinden edilmesini yasaklıyor. HRW, bu eylemlerden sorumlu üst düzey yetkililerin "savaş suçu" ve "insanlığa karşı suç" nedeniyle yargılanması gerektiğini belirtti.
Raporda, soykırımcı İsrail askerlerinin evlere baskın yaptığı, eşyaları talan ettiği ve dronlara monte edilen hoparlörler aracılığıyla ailelere evlerini terk etme emri verdiği iddia ediliyor. Kamplardan çıkarılan Filistinliler, kaçarken buldozerlerin binaları yerle bir ettiğini bildirdi. İsrail güçlerinin herhangi bir barınak veya yardım sağlamadığı, ailelerin akrabalarının evlerine, camilere, okullara ve yardım kuruluşlarına sığınmak zorunda kaldığı kaydedildi.
HRW, yerinden edilen 31 Filistinli ile görüştüğünü, uydu görüntülerini, yıkım emirlerini ve doğrulanmış videoları analiz ettiğini bildirdi. Araştırma, 850'den fazla yapının yıkıldığını veya ağır hasar gördüğünü ortaya koyarken, Birleşmiş Milletler (BM) değerlendirmesi bu sayının bin 460 bina olduğunu belirtiyor. 1948'de İsrail'in kuruluşuyla yerinden edilen Filistinliler için kurulan bu kamplar, nesillerdir mültecilere ev sahipliği yapıyordu.
Batı Şeria'daki şiddet artışı
HRW, bu zorla yerinden etmelerin Gazze'ye odaklanılan bir dönemde gerçekleştiğini ve "apartheid ve zulüm insanlığa karşı suçlarının" bir parçası olduğunu öne sürdü. Raporda, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail güçlerinin Batı Şeria'da yaklaşık bin Filistinliyi şehit ettiği, yargılamasız tutuklamaları yaygınlaştırdığı ve yerleşim inşaatını hızlandırdığı bilgisi yer aldı.
BM raporlarına göre, yerleşimci şiddeti de ciddi şekilde tırmandı; Ekim 2023'te İsrailli yerleşimciler Filistinlilere karşı en az 264 saldırı gerçekleştirdi. Bu sayı, BM yetkililerinin 2006'da olayları takip etmeye başlamasından bu yana kaydedilen en büyük aylık toplam oldu.
HRW, uluslararası hükümetleri işgalci İsrailli yetkililere ve komutanlara hedefli yaptırımlar uygulamaya, silah satışlarını askıya almaya ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) yakalama kararlarını uygulamaya çağırdı. Kuruluş, yaşananları, bir etnik veya dini nüfusun belirli bir bölgeden hukuka aykırı olarak çıkarılmasını tanımlayan "etnik temizlik" olarak nitelendirdi.