İsrail saldırılarının harabeye çevirdiği Gazze Şeridi’nde, barınma ve gıda krizine şimdi de "hijyen ve sanitasyon savaşı" eklendi. Milyonlarca insanın sığındığı derme çatma kamp alanlarında, bir tuvaleti yüzlerce kişinin paylaştığı trajik bir tablo hakim. Kuşatma nedeniyle bölgeye hazır sıhhi tesisat ünitelerinin girişinin engellenmesi, yerlerinden edilmiş sivilleri ilkel ve maliyetli çözümlere zorluyor.
Bir tuvaletin bedeli 700 doları aşıyor
Gazze’deki saha gözlemleri, temel bir insan hakkı olan tuvalete erişimin artık ulaşılamaz bir lüks haline geldiğini gösteriyor. Tek bir tuvalet ünitesinin maliyeti 1200 şekeli (yaklaşık 400 dolar) bulurken; kazı, boru hattı ve çevresinin kapatılması gibi kurulum masraflarıyla birlikte bu miktar 700 doların üzerine çıkıyor.
İki yılı aşkın süredir devam eden savaşta her şeyini kaybeden aileler için bu rakamları karşılamak imkansız görünüyor. Birçok aile, masrafları bölüşerek ortak tuvaletler inşa etmeye çalışsa da bu durum yeni tehlikeleri beraberinde getiriyor.
Salgın hastalıklar kapıda
Yetersiz dezenfeksiyon ve aşırı kalabalık kullanım, ortak tuvaletleri birer hastalık yuvasına dönüştürmüş durumda. Birleşmiş Milletler raporları; bölgede kolera, hepatit, ağır bağılrsak enfeksiyonları ve cilt hastalıklarının hızla yayıldığı konusunda dünyayı uyarıyor.
Özellikle kronik hastalar ve çocuklar için durum çok daha vahim. Örneğin, Tip-1 diyabet hastası olan ve sık tuvalete çıkması gereken çocuklar, saatlerce süren kuyruklarda bekleyemedikleri için çadırların içinde kova gibi ilkel yöntemler kullanmak zorunda kalıyor. Bu durum hem hijyenik hem de psikolojik açıdan derin yaralar açıyor.
Dezavantajlı gruplar için "sessiz işkence"
Engelliler, yaşlılar ve ağır yaralılar için uygun tuvalet tesisinin bulunmaması, bu kişileri su içmeyi azaltmaya veya fiziksel acıya katlanmaya itiyor. Gazze'deki sağlık çalışanları, su kaybı (dehidrasyon) ve böbrek yetmezliği vakalarında bu nedenle ciddi bir artış yaşandığını belirtiyor.
10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkese rağmen, yıkılan altyapı ve devam eden kısıtlamalar nedeniyle Gazze halkı için "insanca yaşam" mücadelesi henüz bitmiş değil. Uluslararası toplumun acil yardımı ulaştırılamadığı sürece, bölgedeki hijyen krizi silahlı çatışmalardan daha fazla can almaya aday görünüyor.



