İsrail’in saldırılarıyla harabeye dönen Gazze Şeridi’nin nasıl ve kimin parasıyla ayağa kaldırılacağı tartışılırken, bölge jeopolitiğini değiştirecek yeni bir plan gün yüzüne çıktı. Middle East Eye’ın (MEE) diplomatik kaynaklara dayandırdığı habere göre; ABD, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Gazze açıklarındaki "Gaza Marine" doğal gaz sahasından elde edilecek gelirlerin yeniden inşa fonu olarak kullanılmasını görüşüyor.
Adnoc devreye mi giriyor?
Görüşülen senaryolardan en dikkat çekicisi, BAE’nin ulusal petrol şirketi Adnoc’un henüz geliştirilmemiş olan Gazze gaz sahalarından hisse alması. Bu modelde, üretimden elde edilecek kârın doğrudan Gazze’nin rehabilitasyonuna aktarılması planlanıyor.
2000 yılında keşfedilen Gazze Marine sahası, Filistin halkının en değerli doğal kaynağı olarak görülüyor. Uzmanlar, sahanın geliştirilmesi için 750 milyon dolarlık bir yatırım gerektiğini, buna karşılık 15 yıl boyunca yıllık yaklaşık 100 milyon dolar kâr getirebileceğini belirtiyor. Ancak BM verilerine göre Gazze’nin tamamen inşası için gereken 70 milyar dolarlık devasa bütçe göz önüne alındığında, gaz gelirlerinin ancak belirli bir "geçici" planı finanse edebileceği ifade ediliyor.
Trump yönetimi "ticari" yaklaşıyor
Donald Trump’ın damadı Jared Kushner’e yakın ekibin Tel Aviv’de yürüttüğü çalışmalar, Gazze’nin tam bir inşasından ziyade, İsrail kontrolündeki bölgelerde geçici konut alanları oluşturmaya odaklanmış durumda. Trump yönetiminin Ukrayna ve Kongo örneklerinde olduğu gibi, Gazze meselesine de bir "iş işlemi" (business transaction) gözüyle baktığı yorumları yapılıyor.
Körfez’den "biz yıkmadık" çıkışı
Katar ve Suudi Arabistan, Gazze’nin yeniden inşası için "açık çek" vermeyeceklerini net bir şekilde ortaya koydu. Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, "Başkalarının yıktığını biz inşa etmeyeceğiz, burayı İsrail yerle bir etti" diyerek finansman yükünü üstlenmeyeceklerini açıkladı.
Bu noktada BAE, bölgede hem insani yardım hem de diplomatik liaison rolleriyle öne çıkan tek Körfez ortağı olarak kalıyor. Abu Dabi’nin Doğu Akdeniz enerji ağına eklemlenme isteği, Gazze gazını bu denklemin bir parçası haline getiriyor.