Şeva, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'deki yardım dağıtım sistemi ve yardım konvoylarının güvenliğini aşiretlerin sağlamasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
"İsrail, Gazze'de kaos ve düzensizliği pekiştirmeye çalışıyor, bu nedenle yardım dağıtım sürecinin, insani çalışma standartlarına uygun şekilde dağıtım merkezleri aracılığıyla yapılmasını istemiyor." diyen Şeva, şunları kaydetti:
"İsrail, Birleşmiş Milletler ve uluslararası örgütler aracılığıyla gelen yardımların girişini engelleyip bunun yerine bir ABD güvenlik şirketini getirerek Gazze'deki insani yardım sistemini sabote etmeye çalışıyor ve böylece Gazze'de Filistin halkı arasında iç şiddet yaratıyor."
Şeva, "Dün yardım taşıyan tırların Gazze'nin kuzeyine girişinin sağlanması, bazı aşiretlerin ve ailelerin çabalarının sonucu gerçekleşti. Yardım malzemeleri depolara ulaştı ve ardından bazı kurumlar daha önce onaylanan liste ve verilere göre dağıtım sürecine başladı." dedi.
İsrail'in yardımların "Hamas tarafından kontrol edildiği" iddiası
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın, dün akşam "insani yardımları Hamas'ın kontrol ettiği" iddiasıyla "48 saat içerisinde plan geliştirilmesi" yönünde talimat vermesine ilişkin ise Şeva, şunları aktardı:
"İsrail, güvenlik şirketi ve ABD'li Gazze Vakfı aracılığıyla yardım dağıtım mekanizması üzerindeki kontrolünü güçlendirmeye çalışıyor. Bu yapı, bir insani yardım kuruluşu olmadığı gibi İsrail'in siyasi ve güvenlik ajandasına da hizmet ediyor.
ABD şirketinin kurduğu merkezler, yardım dağıtım merkezi değil, İsrail ordusuyla işbirliği içerisinde askerlerin gözetiminde güvenlik merkezleri."
Şeva, bu merkezlerin insani yardımın en temel ilkelerinden yoksun olduğunu, hiçbir şekilde insani yardım mekanizmasının yer almadığını belirterek yardım almak için bekleyen ve açlıkla boğuşan Filistinlilerin her gün öldürüldüğünü vurguladı.
"Gazze insani felakette kritik bir aşamaya ulaştı"
Filistinli yetkili, "İsrail'in bombalama ve saldırılarının yanı sıra sistematik aç bırakma politikası nedeniyle Gazze Şeridi insani felakette kritik bir aşamaya ulaştı." dedi.
"Tüm uluslararası kesimlere, sınır kapılarının açılması ve özel sektör dahil her türlü yardım girişine izin verilmesi konusunda İsrail'e baskı yapılması" çağrısında bulunan Şeva, "On yıllardır Gazze'de faaliyet gösteren BM insani yardım kuruluşları, özellikle UNRWA'nın yanı sıra sivil toplum örgütlerinin ve uluslararası kuruluşların rolünün güçlendirilmesi gerekiyor." diye konuştu.
Şeva, İsrail'in Gazze'deki Filistin halkına aç bırakma ve insani felaketi dayatmasına rağmen uluslararası toplumun Tel Aviv'e ciddi bir baskı uygulanması konusunda zayıf davrandığına dikkati çekerek şunları söyledi:
"Biz açıklama ya da konuşmayla yetinmeyip ciddi şekilde atılan adımlara ihtiyaç duyuyoruz. Gazze Şeridi'nde her geçen gün bir öncekinden daha kötü, Filistin halkı özellikle de çocuklar, kadınlar ve yaşlılar canları ve sağlıkları konusunda ağır bedeller ödüyor."
Yardım konvoylarının güvenliğini aşiretler sağladı
İsrail Başbakanı Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Katz, dün akşam "insani yardımları Hamas'ın kontrol ettiği" iddiasıyla "48 saat içerisinde plan geliştirilmesi" yönünde talimat vermişti.
Gazze Şeridi'ndeki "Aşiret İşleri Yüksek Komitesi" dün yaptığı açıklamada, "İsrail ordusunun himayesinde hareket eden çeteler" tarafından yağmalanabileceği endişesiyle Gazze kentinde Dünya Gıda Programı'na ait depolara ulaştırılacak insani yardım yüklü tırların güvenliğini sağladığını duyurmuştu.
Komite, bugünkü açıklamasında ise İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana soykırımını sürdürdüğü bölgede güvenliğini sağladıkları insani yardımları Hamas'ın kontrol ettiğine ilişkin iddiaları yalanlamıştı.
İsrail ordusunun, ABD-İsrail güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" kanalıyla kurulan sözde insani yardım dağıtım merkezlerine düzenlediği saldırılarda, 27 Mayıs'tan bu yana 549 Filistinli şehit oldu, 4 bin 66 kişi yaralandı.