Yıllardır Microsoft, Google ve Amazon gibi dev teknoloji şirketleri, Filistin topraklarının işgal ve kontrolünü destekleyen altyapıyı sağlamakla suçlanıyordu. İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarında bu şirketlerin Azure, Google Cloud ve Amazon Web Services (AWS) gibi bulut bilişim hizmetlerini kullandığı, hatta yapay zekâ sistemlerinin hedef belirleme ve gözetleme faaliyetlerine destek verdiği biliniyor.

Bu durum, özellikle 7 Ekim sonrası Gazze'deki can kaybının artmasıyla birlikte teknoloji sektöründe büyük bir ahlaki sorgulamayı tetikledi. Uzun süredir çalışanların protestolarını ve yatırım çekme çağrılarını görmezden gelen sektör, Microsoft'un Birim 8200'e yönelik kısıtlama kararıyla yeni bir döneme girdi.

Birim 8200'e erişimin kesilmesi tarihi bir karar

İsrail'in ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) eşdeğeri olan ve Filistinliler hakkında devasa miktarda istihbaratı Microsoft'un Azure bulut platformunda depolamakla suçlanan Birim 8200'e erişimin kesilmesi, bir Amerikan teknoloji devinin Gazze Savaşı'nın başlamasından bu yana İsrail ordusunun bir birimine erişimi iptal ettiği ilk örnek olarak kayıtlara geçti.

Tech for Palestine kampanya grubundan Tony Bragg, değişimin yavaş ancak inkar edilemez olduğunu belirtiyor: "Başlangıçta teknoloji dünyası çok bastırılmış durumdaydı. İnsanların soykırım hakkında sesini yükseltmesi uzun zaman aldı."

Şirket içi direniş ve boykot hareketleri büyüyor

Sektördeki bu kaymanın en belirgin işareti, Silikon Vadisi merkezli Vercel'in CEO'su Guillermo Rauch'un İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile paylaştığı selfie'ye gelen büyük tepki oldu. Bragg, bu anın, sektördeki muhalif seslerin yıllardır biriktiğini gösterdiğini vurguladı: "Bu, teknoloji dünyasının aslında umursadığını, bir fikri olduğunu gösterdi. Siyonist yatırımcılar savunma pozisyonuna geçtiler."

İtalya’da tarihi grev: Sendikalar İsrail'e karşı ayakta
İtalya’da tarihi grev: Sendikalar İsrail'e karşı ayakta
İçeriği Görüntüle

Tech Against Apartheid gibi aktivist grupların önderlik ettiği taban baskısı, Microsoft'un Birim 8200 kararında kilit rol oynadı. Eko sözcüsü Maen Hammad, şirket yönetimlerinin ne kadar inkâr etmeye çalışsa da, içeriden gelen baskının artık görmezden gelinemeyeceğini söyledi.

Kovulmalar ve baskılara rağmen mücadele sürüyor

Amazon, Google ve Microsoft, savaş boyunca sesini yükselten çok sayıda çalışanını işten çıkardı, uzun iç soruşturmalara tabi tuttu ve hatta bazı durumlarda polise haber verdi. Ancak çalışanlar, işverenlerinin İsrail ile artan işbirliğine karşı direniş yolları bulmaya devam etti.

Eski Microsoft çalışanı ve No Azure for Apartheid (NAA) kampanyası aktivisti Abdo Mohamed, Microsoft'un geri adımının "örgütlenme, savunuculuk ve aksaklık" yoluyla inşa edilen baskının kısmi bir sonucu olduğundan emin. Ancak uyarısı net: "Bu yeterli olmaktan çok uzak."

Mohamed, Microsoft bazı hizmetleri geri çektiği anda, verilerin hemen Amazon Web Services (AWS)'e aktarıldığını ve bunun, İsrail hükümetiyle yapılan 1.2 milyar dolarlık Nimbus Projesi üzerinden devam eden suç ortaklığını gösterdiğini vurguladı.

Etik teknoloji alternatifleri yükselişte

Şirket içi baskıya ek olarak, bazı geliştiriciler ve girişimciler, İsrail ile bağlantılı firmalardan ve veri merkezlerinden bağımsız, etik alternatif araçlar inşa etmeye başladı. Boycat adlı bir platform kuran Adil Abbuthalha, bu girişimi, kullanıcıların İsrail'in savaş suçlarına ortak olan şirketlerden uzaklaşmasına yardımcı olmak amacıyla hayata geçirdi.

Abbuthalha, Vercel CEO'suna yönelik tepkinin hemen ardından milyonlarca kişinin alternatifler aramaya başladığını gördü. Bugün Boycat, iki milyon civarında indirmeye ulaşarak, etik bir "dijital ipek yolu" vizyonuyla, Batı ve İsrail teknoloji tekellerine bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. Abbuthalha, Gazze'deki soykırımın, sektördeki insanları "farklı bir teknoloji dünyası hayal etmeye" zorladığını ve bu sayede "temiz, alternatif teknolojinin" artık herkesin gündeminde olduğunu belirtiyor.

daily ummah