Filistinli çocuklar, Gazze'de yiyecek ararken veya evlerine dönmeye çalışırken kaybolmaya devam ediyor. Savunma Çocukları Uluslararası - Filistin (DCIP) tarafından toplanan belgelere göre, son birkaç ayda yaşları 13 ila 17 arasında değişen altı erkek çocuğu ortadan kayboldu. Aileler, çocuklarının izini bulabilmek için hastaneleri, morgları ve insani yardım kuruluşlarını arıyor.
DCIP, kayıp çocukların isimlerini Siraj İsmail Fayeq Abdel Aal (16), Mahmoud Jihad Hasan Abu Warda (14), Saadi Mohammad Saadi Hasanain (16), Jamal Nihad Jamil Ayyad (13), Haitham Mohammad Jamil Al-Masri (17) ve Saifan-Allah Fahd Avni Ayash (16) olarak açıkladı.
DCIP Hesap Verebilirlik Programı Direktörü Ayed Abu Eqtaish, "İsrail güçleri, açlık ve kuşatma ortamını kullanarak Filistinli çocukları zorla kaybediyor." dedi ve İsrail'in Gazze'deki tutukluların kimlik ve yerlerini gizlemeye devam ettiğini belirtti.
Kayıp çocukların hikayeleri ve serbest bırakılanların iddiaları
Kayıp çocukların hikayeleri, ailelerin yaşadığı derin endişeyi ortaya koyuyor:
-
Saadi (16), yıkılan evinden eşya ve odun toplamak üzere bölgeye girdikten sonra kayboldu ve ailesi onun İsrail güçleri tarafından kaçırıldığından korkuyor.
-
Saifan-Allah (16), Haziran 2025'te öğle namazından kısa süre sonra kayboldu. Ertesi akşam babası, İsrail istihbaratından olduğunu söyleyen bir kişi tarafından arandı ve oğlunun "kısıtlı bölgeye girdiği" iddiasıyla kaçırıldığını doğruladı.
-
Mahmoud (14) ve Siraj (16) gibi bazı çocukların akıbetine dair, daha sonra serbest bırakılan Filistinli tutuklular kritik bilgiler getirdi. Serbest bırakılanlar, Mahmoud'u bir İsrail hapishanesinde canlı gördüklerini, Siraj’ın adını ise Ofer Cezaevi'nde duyduklarını belirttiler. Ancak İsrail makamları bu çocukların gözaltına alındığına dair ailelere hiçbir bilgi vermedi.
-
Neredeyse iki yıldır kayıp olan Haitham’ın (17) da serbest bırakılanlar tarafından Naqab Cezaevi’nde tutulduğu ailesine bildirildi.
DCIP, bu kayıp vakalarının 2025 yılı boyunca belgelenen daha geniş bir örüntünün parçası olduğunu ve Gazze'deki kaos ile kitlesel yerinden edilmenin, aileleri sevdiklerinin durumu hakkında bilgisiz bıraktığını vurguluyor.
DCIP, uluslararası hukuka göre çocukların zorla kaybettirilmesi ve keyfi olarak alıkonulmasının insanlığa karşı suç teşkil edebileceğini belirtiyor. Ayrıca, İsrail'in Çocuk Hakları Sözleşmesi'ndeki (Madde 37 ve Madde 9) yükümlülüklerini ihlal ettiği de kaydediliyor.