İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'ye başlattığı saldırılar sonrası Avrupa genelinde çok sayıda hükümet, İsrail'e koşulsuz destek açıklamasında bulunurken Gazze'de derinleşen insani krizle hükümetlerin İsrail söylemlerinde değişikliğe giderek daha fazla sertleştiği ve İsrail aleyhine tedbirler aldığı görülüyor.

Hollanda'da Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp'ın istifasıyla başlayan çağrı, diğer Avrupa ülkelerinde de yankılandı. Belçika'da Dışişleri Bakanı Maxime Prevot, İsrail'e karşı sert tavır alınmadığı takdirde koalisyonun çökebileceği uyarısında bulundu.

İngiltere, İspanya ve İrlanda'da milletvekili ve diplomatlar, Gazze'deki trajedinin engellenememesi sebebiyle görevlerinden ayrıldı. Bu istifaların, Avrupa siyasetinde Gazze konusunda yaşanan derin görüş ayrılıklarının boyutunu gözler önüne serdiği belirtiliyor.

Avusturya hükümeti, İsrail'e yaptırım uygulamaya çağırıldı
Avusturya hükümeti, İsrail'e yaptırım uygulamaya çağırıldı
İçeriği Görüntüle

İsrail'in "meşru müdafaa" sınırlarını aştığı yönündeki eleştiriler artarken Filistin Devletinin tanınması ve yaptırımların genişletilmesi talepleri, daha güçlü şekilde gündeme geliyor.

Sivil toplum kuruluşu (STK) The Rights Forum'un kampanya direktörü Edwin van 't Pad, AA muhabirine Bakan Veldkamp'ın istifasının arkasında halktan gelen büyük baskının yattığını söyledi.

İlk kez İsrail'e karşı somut tedbirler

Van 't Pad, "Son kriz, Gazze'deki devam eden soykırım sebebiyle İsrail'e karşı gerçekten somut tedbirler almak isteyen bir dışişleri bakanımızın olması ama Hollanda'da hükümet koalisyonundaki diğer partileri yeni tedbirler uygulayacak alan tanımaya ikna edememesi hakkındaydı." dedi.

Yaklaşık 1,5 yıl sonra Hollanda Dışişleri Bakanı'nın üzerindeki baskıyı da hafifletmek için İsrail'e karşı daha sert tedbirler istediğini belirten Van 't Pad, Bakan üzerindeki bu baskının, Hollanda tarihinin en büyük gösterileri ve hükümet aleyhine açılan davalar yoluyla çoğunlukla Hollanda halkından geldiğini vurguladı.

Van 't Pad, kendi STK'sinin de dahil olduğu, İsrail'e silah ihracatıyla ilgili davayı kazandıklarını belirterek, "Bakan'a yönelik baskı çok büyüktü. Sonunda yaptırım önermekten başka seçeneğinin kalmadığını düşünüyorum." dedi.

Halk desteği, hükümet politikasından ayrışıyor

Hollanda halkında İsrail'e karşı daha fazla yaptırım uygulanması yönündeki artan eğilime işaret eden Van 't Pad, hükümetin artık Gazze'den gözünü çeviremeyeceği ve kamuoyunun taleplerini duymazdan gelemeyeceği noktaya ulaşıldığını söyledi.

"Bu noktaya ulaştığımızı düşünüyorum. Kamuoyu ile hükümetin yaptıkları arasındaki bölünmeyi zaten görüyoruz. Her zaman büyük bir bölünme vardı ama bölünme büyüyor." diyen Van 't Pad, bazı partilerin yine de sadece İsrail yanlısı görüşlerini sürdürdüklerini ve hiçbir tedbir almak istemediklerini dile getirdi.

İki ay sonra Hollanda'da seçim olacağını hatırlatan Van 't Pad, "Genellikle dış politika, seçimlerde gerçekten büyük bir konu değil. Bu sefer farklı olabilir çünkü Gazze, gerçekten Hollanda toplumunda önemli bir konu." ifadelerini kullandı.

İsrail lobisinin etkisi azalıyor

Gazze konusunun artık masaya getirilmeye başlandığını söyleyen Van 't Pad, "(İsrail'e karşı) Herhangi bir yaptırıma dahi karşı çıkan partiler bile yasa dışı yerleşim bölgesiyle ticaret yasağı konusunda diğer partilerle aynı noktaya geldiler." dedi.

Bu konuda İsrail lobisinin doğrudan etkisinden ziyade, Avrupa'nın ortak dış politikaya alışkın olmamasının rol oynadığını savunan Van 't Pad, "(ABD Başkanı Donald) Trump, bu doğal Avrupa dış politika düzenini bozduğu için Avrupa ülkeleri daha bağımsız hale geliyor ve İsrail'le olan rollerini de yeniden değerlendirmeye başlıyorlar." diye konuştu.

Onlarca yıldır "Ne yaparsa yapsın İsrail'i destekle" politikasının sürdüğüne dikkati çeken Van 't Pad, "Bunlar eski, eski inançlara bağlı kalmayı seven muhafazakar partiler. Bu yüzden henüz hareket etmek istemiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Hollanda'daki İsrail lobi gruplarının etkisinin de azaldığına dikkati çeken Van 't Pad, "Artık eskisi kadar ciddiye alınmıyorlar. Filistin haklarını savunan herkese karşı kullanılan antisemitizm iftirası artık işe yaramıyor." dedi.