İslam Dünyası

Filistinli çocuklar, İsrail zindanlarını anlattı

İşgalci İsrail güçleri tarafından Gazze'de alıkonulduktan sonra serbest bırakılan 16-17 yaşlarındaki üç Filistinli genç, Sde Teiman gözaltı merkezinde sistematik işkence, dayak, elektrik verme ve açlıkla karşılaştıklarını anlattı.

Gazze'deki İsrail saldırıları sırasında yardım ararken İsrail güçleri tarafından alıkonulan ve serbest bırakılan Filistinli çocuklar, İsrail'in Sde Teiman gözaltı merkezinde yaşadıkları korkunç muameleyi anlattı. Defense for Children-Palestine (DCIP) örgütü tarafından yapılan görüşmelerde, 17 yaşındaki Muhammed Nael Hamis ez-Zuğbi, 16 yaşındaki Faris İbrahim Faris Ebu Cabal ve 17 yaşındaki Mahmud Hani Muhammed el-Mecayide, yaşadıkları sistematik işkence, dayak ve açlık tecrübelerini detaylandırdı.

Gençler, gözaltında bulundukları süre boyunca sürekli dayak ve işkenceye maruz kaldıklarını, bu travmanın kendilerinde uykusuzluk, gece terörleri ve altına ıslatma gibi kalıcı etkiler bıraktığını ifade etti. Çocuklardan biri, gözaltının "çocukluğunu elinden aldığını" söyledi.

"Disko odası" ve darp

Üç çocuk da, zorla beton bir odada 12 saatten fazla süre boyunca yüksek sesle İbranice müzik dinletilmeye zorlandıkları "disko odası" adını verdikleri bir bölüme nakledildiklerini aktardı.

  • Faris Ebu Cabal: Sorgulama sırasında o kadar şiddetli dövüldüğünü anlattı ki, alnı yarılarak dikiş atılması gerekti. Cabal, "Acıdan başka hiçbir şey hissetmedim. O saatleri yiyeceksiz, susuz ve hatta tuvaleti kullanma şansı bile olmadan geçirdim. Korku beni sarmıştı" dedi. Bir olayda, bir İsrailli gardiyanın annesi ve kız kardeşlerinin tecavüze uğrayıp öldürüldüğünü iddia eden manipüle edilmiş bir fotoğraf gösterdiğini aktardı. Buna tepki gösterdiğinde ise, kelepçelenip yerden bir metre yükseğe asılarak defalarca dövüldü.

  • Mahmud el-Mecayide: Sorgu sırasında askerler tarafından gözleri bağlı halde dövüldüğünü ve elektroşoka maruz kaldığını belirtti. Vücuduna hapishaneye sevk edileceğini belirten "X" işareti konuldu. "Disko odası"ndan sonra tamamen soyularak soğuk havaya maruz bırakıldığı bir odada iki gün tek başına bırakıldı. İki gün boyunca elleri ve ayakları bağlı şekilde hücre hapsinde tutuldu. "Hücrede sivrisinek ve sinekler vardı ve uyuyamıyordum. Zaman zaman korkudan altıma kaçırıyordum" dedi. Tıbbi yardım talepleri reddedilen Mecayide, bir İsrail istihbarat görevlisinin kendisine 30.000 şekel (yaklaşık 9.200 $) maaş karşılığında orduyla iş birliği yapmayı teklif ettiğini, bunu reddedince yeniden dövüldüğünü söyledi. Mecayide, yaşadığı işkenceler nedeniyle iki kez intihar girişiminde bulunduğunu da anlattı.

  • Muhammed ez-Zuğbi: Sorgu sırasında kelepçelerinin o kadar sıkıldığını ve kolundaki kemiklerin çatlama sesini duyabildiğini ifade etti. Gardiyanların gece saat 02:00'de hücrelerine köpeklerle baskın düzenleyip ses bombası attığını, uyanamazsa dayak yeme veya ses bombasıyla vurulma riski taşıdığını belirtti. Zuğbi, serbest bırakıldıktan sonra bile her gece saat 02:00'de baskın beklentisiyle uyandığını söyledi.

"Hapishane çocukluğumu elimden aldı"

Serbest bırakılan gençlerin tamamı, yaşadıkları travmanın etkileriyle mücadele ediyor. Cabal'ın annesi, oğlunun çığlıklarla uyandığını, vurulma korkusuyla yalvardığını anlattı. Mecayide ise, "Hapishane çocukluğumu elimden aldı, bana nasıl güleceğimi, nasıl uyuyacağımı ve kendimi nasıl güvende hissedeceğimi yeniden keşfetmeye zorladı" dedi.

DCIP, çocuklara uygulanan bu muamelenin "kişiliklerini kırmaya ve sahte itiraflar almaya yönelik tasarlandığını" belirtti. Örgüt, İsrail'in Filistinli çocukları sistematik olarak gözaltına almasının ve işkence uygulamasının Cenevre Sözleşmeleri ve Roma Statüsü'nün ihlali olduğunu vurguladı ve İsrail'in işkence eylemlerini önlemek, soruşturmak ve kovuşturmakla yasal olarak yükümlü olduğunu hatırlattı. Bu ifadeler, İsrail askerleri tarafından Filistinli tutuklulara karşı uygulanan uzun süredir rapor edilen ve belgelenen işkence olaylarını bir kez daha doğrulamakta.

Daily Ummah