Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) kritik bir gelişme yaşandı. Veto hakkına sahip daimi üyelerden Çin, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve İçişleri Bakanı Enes Hattab'a yönelik mevcut yaptırımların kaldırılmasına karşı çıkarak, bu yöndeki kararı engelledi.
Konuya yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Çin'in bu karara muhalefetinin temelinde, Suriye rejiminin "Türkistanlı savaşçılara vatandaşlık verme planları"ndan duyduğu derin rahatsızlık yatıyor. Pekin yönetimi, bu savaşçıların Doğu Türkistan'daki (Sincan Uygur Özerk Bölgesi) hareketlerle bağlantılı olabileceğinden ve Çin'in ulusal güvenliği için tehdit oluşturabileceğinden endişe ediyor.
Çin'in güvenlik endişeleri ve Suriye ile ilişkileri
Çin'in Güvenlik Konseyi'ndeki bu vetosu, genellikle Batılı güçlerin Suriye'ye yönelik sert politikalarına karşı duruşuyla bilinen Pekin'in, bu kez kendi iç güvenlik kaygılarıyla hareket ettiğini gösteriyor.
Çin, uzun süredir Suriye'deki Türkistan İslam Partisi (TIP) gibi grupların varlığından ve Suriye'de eğitim alan Uygur mücahitlerinin Sincan'a dönme potansiyelinden endişe duyuyor. Suriye hükümetinin bu gruplarla olan ilişkileri veya onlara yönelik potansiyel bir vatandaşlık verme girişimi, Çin tarafından kırmızı çizgi olarak algılanıyor.
Bu veto, aynı zamanda Suriye'deki çatışmanın karmaşık dinamiklerini ve küresel güçlerin farklı çıkarlarını bir kez daha ortaya koyuyor. Çin, Suriye rejiminin Batı'nın baskısına karşı en büyük destekçilerinden biri olmasına rağmen, kendi bölgesel ve iç güvenlik çıkarları söz konusu olduğunda taviz vermekten çekinmeyeceğini bu hamlesiyle göstermiş oldu.
BMGK'da bir kararın kabul edilmesi için, beş daimi üyeden (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin) hiçbirinin veto kullanmaması ve en az dokuz üyenin lehte oy vermesi gerekiyor. Çin'in vetosuyla, Suriye liderine yönelik yaptırımların kaldırılması talebi şimdilik rafta kalmış oldu. Bu durum, gelecekte Suriye'nin iç politikaları ve Çin ile ilişkileri üzerinde de etkili olabilecek yeni bir gerilim noktası yaratabilir.