Cenin kenti yakınlarında Arap-Amerikan Üniversitesi öğrencileri için tahsis edilen bir odalık yurtlarda kalan İsrail'in yerinden ettiği Filistinliler, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Yaklaşık 800 ailenin kaldığı stüdyo dairelerde yaşayan Filistinlilerden 76 yaşındaki Safiye Hasan, "Kalabalığımız dağıldı. Altı çocuğumla 3 katlı bir binada yaşıyordum. Bizi zorla yerimizden ettiler sonra da binayı yıktılar." dedi.

Filistinli yaşlı kadın, ailesinin İsrail'in 1948'de işgal ettiği Umm ez-Zeyat beldesinden geldiğini belirterek, "Eskiden Umm ez-Zeyat'a dönüşümüzün yakın olduğunu söylerdik. Bugün bir kez daha yerimizden edildik ve şimdi Cenin kampına geri dönmeyi umar olduk." ifadelerini kullandı.

Toprağından vazgeçmeyen Filistinli kadın, "Eğer şimdi geri dönmemize izin verseler dönerim. Hiçbir şey kampımızın yerini tutmaz. Evet, çadırlardan daha iyi barındığımız bir yerdeyiz ama Cenin kampı bizim yerimiz ve toprağımız." şeklinde konuştu.

Safiye Hasan, yerinden edilmesine ilişkin, "Cenin kampında büyük bir evdeydik şimdi ise sadece banyosu ve mutfağı olan, bize ancak yeten bir odada kalıyoruz." dedi.

Cenin kampındaki evinden yalnızca üzerindeki elbiselerle hiçbir eşyasını almadan çıktığını aktaran Hasan, "50 yıllık emeğimiz yok oldu. İşgalci İsrail her şeyi çaldı sonra da evimizi yıktı." ifadesini kullandı.

Hasan, zorlu yerinden edilme yolculuğuna ilişkin, "Cenin kampından Burkin beldesine, oradan da Fakkua'ya ve son olarak da üniversite yurduna geldik." diye konuştu.

Filistinli kadın, her yıl bu dönemde evlerinin kalabalıktan geçilmediğini belirterek, "Bu yıl bize bayram yok." dedi.

Göz yaşlarını tutamayan Hasan, "Bayram havası yok evladım, her şey gitti, yorulduk. Allah en iyisini bilir." diye konuştu.

"Kimse yok, çocuk yok, torun yok, bayram nasıl gelecek?"

Diğer bir yaşlı kadın Ayşe Alakime de "Dağılmış durumdayız, çocuklarımın her biri ayrı bir yerde. Biri Kabatiye'de, diğeri Burkin'de öbürü Arane'de, kızım da Cenin'de." dedi.

Alakime, "Göçe zorlanmayı kabul etmedik, son nefesimize kadar evimizde kaldık. Evimizi bombalamakla tehdit edip, odalardan birine bomba atmalarının ardından yerimizden edilmek zorunda kaldık." diye anlattı.

Kurban Bayramına ilişkin Alakime, "Bu yıl bayram havası yok. Ailem birkaç beldeye dağıldı. Kimse yok, çocuk yok, torun yok, bayram nasıl gelecek?" diye serzenişte bulundu.

Alakime, Cenin kampında daha önce de zor günler yaşadığını belirterek, İsrail'in son saldırısının "en zoru ve en uzun süreni" olduğunu, evlerinin yandığını ve geride bir şey kalmadığını belirtti.

Filistinli kadın, "Her şeye rağmen Cenin kampından vazgeçmeyiz. Geri döneceğiz, yıkıntıların ve enkazın üzerinde çadır kurup orada yaşayacağız." diye konuştu.

"Bombardıman altında göçe zorlandık, İsrail ordusu her şeyi yıkıyor, ateş açıyordu"

Filistinli 10 yaşındaki çocuk İmad Avvad, "Burada hiçbir şey yok, kampta boncuklu tabancalarla oynardık, eğlenirdik." ifadelerini kullandı.

Yerinden edilmesine ilişkin Avvad, "Bombardıman altında göçe zorlandık, İsrail ordusu her şeyi yıkıyor, ateş açıyordu." şeklinde konuştu.

Filistinli çocuk, evinin kısmen yıkılmasına rağmen Cenin Kampı'na geri dönmek istediğini söyledi.

İsrail'in saldırılarında yaralanan Gazzeli çocukların tek isteği tedavi olmak
İsrail'in saldırılarında yaralanan Gazzeli çocukların tek isteği tedavi olmak
İçeriği Görüntüle

"Bugün insanlar dağıldı her aile başka bir bölgede yaşıyor"

Eşi ve 3 kızıyla bir odada yaşamak zorunda kalan 37 yaşındaki Ahmed Fayid de Cenin kampında 13 metrekarelik evlerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını hatırlattı.

Fayid, "Hamdolsun, biz iyiyiz, barınıyoruz. Hava kasvetli ve hüzünlü, bayram yok, bayram sevinci eksik." diye konuştu.

Bayramların Cenin kampında farklı olduğunu söyleyen Fayid, "Cenin kampında hayat vardı, sosyal ilişkiler vardı. Bugün insanlar dağıldı her aile başka bir bölgede yaşıyor." ifadesini kullandı.

Fayid, İsrail ordusunun evini askeri kışlaya çevirdiğini söyleyerek, evlerinden zorla çıkarılmayı ve evinin İsrail askerlerince kullanılmasını reddetti.