İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Filistinli mahkumların tutulduğu bir cezaevine gerçekleştirdiği tartışmalı ziyaret sırasında, "teröristler" için idam cezasının getirilmesi yönündeki talebini yüksek sesle dile getirerek yeni bir gerilimin fitilini ateşledi. Siyasi yelpazenin aşırı sağında yer alan Ben Gvir'in, cezaevi içinde yaptığı bu açıklama, halihazırda Filistinli tutuklulara yönelik uygulanan baskıcı önlemlerin artırıldığı bir döneme rastlamasıyla uluslararası tepki çekme potansiyeli taşıyor.

Bakan Ben Gvir'in ziyaret sırasında "Teröristler için idam cezası olacak mı?" sorusunu yöneltmesi, kendisinin cezaevlerini Filistinli tutuklular için birer kolektif işkence ve siyasi cezalandırma merkezine dönüştürme arayışında olduğu yönündeki eleştirileri güçlendirdi.

Cezaevlerinde gittikçe artan baskı ve ihlaller

Ben Gvir'in provokatif çağrısı, soykırımcı İsrail hükümetinin son dönemde Filistinli mahkumlara karşı uygulamaya koyduğu ağırlaştırılmış tedbirlerle eş zamanlı gerçekleşiyor. Cezaevi içindeki insan hakları örgütleri ve avukatlar tarafından bildirilenlere göre, tutuklulara yönelik gıda ve tıbbi bakımın reddi, sistematik fiziksel saldırılar, tecrit uygulamalarının yaygınlaştırılması ve aile ziyaretlerinin tamamen yasaklanması gibi sert önlemlerin yoğunlaştığı belirtiliyor.

Gazze'nin yeniden inşası: Kushner'dan şartlı plan
Gazze'nin yeniden inşası: Kushner'dan şartlı plan
İçeriği Görüntüle

Uzmanlar, Ben Gvir'in politikalarının, yalnızca güvenlik amaçlı cezalandırmanın ötesine geçerek, kolektif cezalandırma ve siyasi intikam alma amacı taşıdığını ifade ediyor. İdam cezasının getirilmesi talebi ise, bu siyasi gerilimi doruk noktasına taşıyan, temel insan haklarına aykırı bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu türden bir ceza, İsrail ve uluslararası hukuk çevrelerinde büyük tartışma yaratmaya aday.

İsrail'deki cezaevlerinde tutulan binlerce Filistinlinin durumu, Ben Gvir'in radikal politikaları nedeniyle daha da kritik bir hal almış durumda. Bu son açıklama ve devam eden baskıcı uygulamalar, bölgede yeni bir insan hakları krizine yol açma endişesi yaratıyor.

Daily Ummah