Belçika Dışişleri Bakanı Maxime Prévot, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarını "soykırım" olarak tanımlayarak, partisinden bu ifadeyi kullanan ilk isim oldu. Bakan Prévot, bu açıklamayı Flamanca yayın yapan Humo dergisine verdiği röportajda yaptı. Belçika basınından Le Soir gazetesi, bu açıklamanın 19 aylık İsrail saldırılarının ardından geldiğini belirtti.
Röportaj sırasında bir gazetecinin, "Daha fazla uluslararası uzman İsrail'in eylemlerini soykırım olarak tanımlıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?" sorusuna Prévot, "Dışişleri Bakanı olarak bu tür açıklamalar yapmak benim görevim değil. Ancak kişisel görüşüm, bunun açıkça bir soykırımı andırdığı yönünde. Daha ne kadar korkunç şey yaşanmalı ki bu kelimeyi kullanmaya cesaret edelim?" yanıtını verdi.
Prévot’un bu açıklaması, Vooruit Partisi lideri Conner Rousseau ve CD&V Partisi Başkanı Sammy Mahdi'nin daha önce benzer ifadeler kullanmasının ardından geldi. Ancak, MR ve N-VA partileri hala "soykırım" terimini kullanmayı reddediyor.
Bakan Prévot, Avrupa Komisyonu üyesi Kaja Kallas tarafından yürütülen ve İsrail'in AB ile olan ortaklık anlaşmasının insan hakları şartlarını ihlal edip etmediğini inceleyen soruşturmaya Belçika'nın katılacağını belirtti. Ayrıca, "Belçika hükümeti için durumu sadece kınamak artık yeterli değil. İsrail'i tutumunu değiştirmeye zorlayacak somut adımlar atılmalı." dedi.
Prévot, bu ay başında Belga haber ajansına verdiği demeçte, "Açık olalım, kınamalar İsrail üzerinde hiçbir etki yaratmadı. Her geçen hafta durum daha da kötüleşiyor. Artık sadece kınamakla yetinemeyiz, harekete geçmeliyiz. Bu nedenle hükümete İsrail hükümetine ve şiddet yanlısı yerleşimcilere yönelik çeşitli yaptırım önlemleri önereceğim." ifadelerini kullandı.
Belçika’nın İsrail-Filistin meselesindeki tutumu, ülke içindeki siyasi ve bölgesel farklılıklar nedeniyle hassas bir konu. Flanders, Wallonia ve Brüksel bölgelerindeki partilerin görüş ayrılıkları, bu meselede ortak bir politika oluşturmayı zorlaştırıyor.
Belçika, tarihsel olarak Filistin'e destek veren bir ülke olarak biliniyor. 2012 yılında Birleşmiş Milletler'de Filistin'e "üye olmayan gözlemci devlet" statüsü verilmesi yönünde oy kullanan Belçika, 2023'te de İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki faaliyetlerinin Uluslararası Adalet Divanı tarafından incelenmesini talep eden bir BM kararını destekledi.
Son haftalarda, Belçika'nın çeşitli şehirlerinde İsrail'in Gazze'deki eylemlerine karşı düzenli olarak dayanışma yürüyüşleri gerçekleştiriliyor. Bu gösteriler, Belçika toplumunda Filistin'e yönelik desteğin güçlü bir şekilde devam ettiğini ortaya koyuyor.