Makalelere göre, Arapların resmi durumu, Filistin davasına yönelik desteklerinin azalmasıyla birlikte, giderek daha fazla bir erozyona uğramakta. Bu durum, yalnızca söylemlerin zayıflamasıyla kalmayıp, aynı zamanda İsrail ile olan ilişkilerin doğasında köklü değişiklikler meydana getirdi. Bazı Arap ülkeleri, İsrail ile olan ilişkilerini koşulsuz bir şekilde normalleştirerek, Filistin meselesini ikinci plana atmış ve bu sayede Arapların baskı araçlarını kaybetmesine yol açtı.

Siyasi analist Hâzem İyad, Arap dünyasındaki bazı elitlerin, kendi dar çıkarlarını ulusun yüksek menfaatlerinin önüne koyduğunu belirtiyor. Bu elitler, ABD ve İsrail'in bazı gruplarıyla ilişkiler geliştirirken, coğrafi ve siyasi bağların gerektirdiği normları göz ardı etmektedirler. İyad, bu ilişkilerin artık ticari bir boyut kazandığını ve Arap halklarının güvenliğini tehdit ettiğini vurgulamaktadır.

Filistin'deki Mesafir Yatta bölgesi sakinleri, saldırılara rağmen topraklarını terk etmiyor
Filistin'deki Mesafir Yatta bölgesi sakinleri, saldırılara rağmen topraklarını terk etmiyor
İçeriği Görüntüle

Bu dönüşüm, tarihi bir bağlamda, Mısır, Irak ve Suriye gibi bölgenin önemli ülkelerinin rollerinin azalmasıyla ilişkili. 1979'daki Camp David Anlaşmaları'ndan bu yana, bölgedeki güç dengeleri değişmiş ve Batı'nın, özellikle de ABD'nin etkisi artmıştı. Bu durum, bazı Arap elitlerinin, Filistin davasını bir yan mesele olarak görmesine neden oldu.

Filistinli siyaset bilimci İyad Katraoui, "Normalleşme, aslında bir stratejik tercih haline geldi ve bu, Filistin hakları aleyhine gerçekleşti." diyor. Katraoui, Arap ülkelerinin, Filistin meselesine dair net ve kararlı bir tutum sergilemediğini, bunun yerine rutin bir şekilde kınama ifadeleriyle yetindiklerini belirtiyor.

Son olarak, Filistin'deki iç bölünmenin, Arap desteğinin azalmasının bahanesi olarak kullanıldığını ifade eden Katraoui, bu durumun aslında Arap elitlerinin kendi çıkarlarını korumak için bir mazeret olduğunu vurguluyor.

rap ülkelerinin politikaları, artık coğrafi ve tarihi bağlardan ziyade, ABD ile olan ilişkilerine göre şekillenmektedir. Bu durum, Filistin davasının ulusal kimliğini zayıflatmakta ve bölgedeki Arap halklarının tarihsel bağlarını tehdit etmektedir.

daily ummah