Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın danışmanlarından Abdurrahim Attun, bölgesel bir "büyük zafer" olarak nitelendirdiği gelişmenin yıl dönümü vesilesiyle önemli açıklamalarda bulundu. Attun, zaferin ardındaki asıl güç ve iradeye dikkat çekerek, başarıyı dış güçlere bağlayan yorumları eleştirdi.
"Devlet anlaşması değil, Allah’ın lütfu"
Attun, zaferin tamamen yerel çabaların ve ilahi iradenin sonucu olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Bu büyük zaferde Allah’tan ve cihad ehlinin yıllardır yaptığı hazırlıklardan başka kimsenin payı yoktur. Yıllarca gösterilen emek, yapılan planlamalar, alınan tedbirler, verilen canlar ve şehitler bu başarıyı getirdi."
Zaferi dış müdahalelere bağlayanları sert bir dille eleştiren Attun, "Bu zaferi bir devletin desteğine bağlayan ya da 'devletler arası bir anlaşmanın sonucuydu' diyenler büyük bir yanılgı içindedir. Bu, Allah’ın lütfu ve bu savaşın başarıya ulaşması için sebepleri bir araya getirmesidir." dedi.
Hatta devrime en yakın ülkelerin bile kendilerini "savaşa başlamayın" diye uyardığını ve sonucun Gazze gibi olabileceği konusunda endişelerini dile getirdiğini aktardı.
Kalp hâli ve sorumluluk hatırlatması
Abdurrahim Attun, elde edilen zafer öncesindeki zorlu dönemi hatırlamanın önemine değindi. "Saldırganlığı Caydırma" operasyonundan önce ve savaşın ilk anlarında yaşanan belirsizlik ve endişe ortamını unutmamaları gerektiğini söyledi:
"O zaman Halep’te zaferin işaretleri yoktu. Gözümüzün önünde Gazze’de yaşananlar vardı ve savaş uzarsa İdlib’in de aynı akıbete uğrayabileceğini düşünüyorduk."
Attun, kurtuluş yıl dönümünde bu "kalp hâlini" canlı tutmanın, makam, para, şöhret gibi dünyevi süslerin kendilerini yoldan çıkarmaması için gerekli olduğunu vurguladı.
Son olarak, makam sahiplerine yönelik bir sorumluluk uyarısı yapan Attun, makamın bir ayrıcalık veya üstünlük kurma aracı değil, "bir sorumluluk, bir emanet ve adeta bir cephe hattı" olduğunu dile getirdi. Bu sorumlulukta eksik kalmanın ahirette büyük bir pişmanlığa yol açacağını sözlerine ekledi.