AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Kaja Kalla, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki insan hakları taahhütlerini "çok açık" bir şekilde ihlal ettiğini belirtti.

Avrupa Birliği (AB), Gazze halkı için "somut iyileşmeler" sağlanmadığı takdirde İsrail üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla harekete geçebileceğinin sinyalini verdi. AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki eylemleriyle insan hakları taahhütlerini "çok açık" bir şekilde ihlal ettiğini vurguladı.

Brüksel'de AB dışişleri bakanlarıyla yapılan toplantının ardından konuşan Kallas, Filistinlilerin durumunun iyileşmemesi halinde AB'nin "daha ileri tedbirleri" tartışabileceğini ve konuyu Temmuz ayında tekrar gündeme getirebileceğini söyledi. Kallas, "Asıl soru, AB olarak ne üzerinde anlaşabileceğimizdir?" diyerek, "Ancak şu anda en önemli şey, sahadaki durumu iyileştirmek, Filistin'deki insanların yaşamlarını iyileştirmek ve her gün tanık olduğumuz acıyı ve can kaybını durdurmaktır." ifadelerini kullandı.

Dışişleri bakanları, Avrupa Dış Eylem Servisi (EEAS) tarafından sunulan bir inceleme raporunun ardından AB-İsrail ilişkilerini masaya yatırdı. Rapor, İsrail'in Gazze'deki eylemleriyle AB ile olan ortaklık anlaşmasındaki insan hakları yükümlülüklerini ihlal ettiğine dair "göstergeler" bulunduğunu ortaya koydu. AB'nin diplomatik servisi tarafından hazırlanan denetim raporunda, "Bağımsız uluslararası kurumlar tarafından yapılan değerlendirmelere dayanarak... İsrail'in insan hakları yükümlülüklerini ihlal ettiğine dair göstergeler bulunmaktadır." denildi.

Bu denetim, geçen ay Gazze'de kötüleşen insani duruma yanıt olarak, Hollanda'nın öncülüğünde 17 devletin desteğiyle başlatılmıştı.

Çatışmaları önlemek için çalışan Uluslararası Kriz Grubu'ndan Lisa Musiol, AB'nin "İsrail hükümetine Gazze ve Batı Şeria'daki politikalarının uzun süredir kırmızı çizgiyi aştığını ve AB-İsrail ilişkileri için bir bedeli olacağını açıkça belirtmek için önemli bir fırsatı kaçırdığını." söyledi.

Pazartesi günü yapılan toplantıda sadece İspanya, anlaşmanın tamamen askıya alınması çağrısında bulunurken, Filistinlilerin güçlü destekçileri olan Belçika, İrlanda ve İsveç de harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, ayrıca bir silah ambargosu çağrısında bulundu. Albares, "Gazze'deki Filistinlilerin eyleme ihtiyacı var ve bu nedenle bugün önemli olan kınamak değil... bunu aylardır yapıyoruz. Gazze'deki bu insanlık dışı savaşı durduracak olan kınamalar değil, eylemlerdir." diye ekledi.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ise gazetecilere verdiği demeçte, İsrail'in AB-İsrail anlaşmasının ikinci maddesini (insan hakları ile ilgili bir madde) "açıkça ihlal ettiğini" ve bakanların önümüzdeki ayki toplantılarında "sonuçları değerlendireceklerini" söyledi.

Ancak Almanya, Yunanistan ve İtalya, anlaşmanın askıya alınmasına karşı çıkan ülkeler arasında yer aldı.

Swarbrick: İsrail'e yaptırım uygulanmalı
Swarbrick: İsrail'e yaptırım uygulanmalı
İçeriği Görüntüle

Belçika, Gazze'deki insani durumun unutulmaması gerektiğini belirtti. Belçika Dışişleri Bakanı Maxime Prévot, "Bazı ülkeler, İsrail'in güvenliği korumak için İran'la savaştığı bir dönemde İsrail'e karşı önlem almanın doğru zaman olmadığını düşünebilir." dedi. Prévot, "İki konunun birbirinden ayrılması gerektiğine inanıyorum." diyerek, "insani acil durumu gözden kaçırmamamız" gerektiğini vurguladı.

İsveç Dışişleri Bakanı Maria Malmer Stenergard da Gazze'deki "son derece ciddi durumun" unutulmaması gerektiğini belirterek, "İnsanlar acı çekiyor ve biz sadece izleyemeyiz." dedi.

Oxfam'dan Agnes Bertrand Sanz ise, "Tarihte öyle anlar vardır ki gecikme ve oyalama tarafsızlık değildir, bu bir karardır." şeklinde konuştu. "AB bakanları tartışmaya ve ertelemeye devam ederken, Gazze'de bütün aileler enkaz altında kalıyor ve insanlar yiyecek bulmaya çalışırken öldürülüyor. Her saniyelik gecikme canlara mal oluyor."

2000 yılında yürürlüğe giren ortaklık anlaşması, 27 AB ülkesi ile İsrail arasında 68 milyar Avro (58 milyar Sterlin) değerindeki bir ticari ilişkiyi temel alıyor. Birlik, İsrail'in ihracatının yaklaşık üçte birini oluşturarak en büyük pazarı konumunda.

daily ummah