Dünya

ABD baskısıyla Suriye ve İsrail, anlaşmaya yaklaşıyor

ABD’nin yoğun diplomatik baskısıyla Suriye ve işgalci İsrail, Güvenlik Anlaşması için görüşmeleri hızlandırıyor. Anlaşma, İsrail’in güney Suriye’den çekilmesini hedeflerken Golan Tepeleri konusu şimdilik askıda kalıyor.

ABD’nin arabuluculuğunda, Suriye ile işgalci İsrail arasında uzun süredir devam eden gerilimi azaltmaya yönelik güvenlik anlaşması görüşmeleri hız kazandı. Kaynaklardan edinilen bilgilere göre, bu süreçte taraflar, İsrail’in son dönemde işgal ettiği topraklardan çekilmesini ve 1974 yılında belirlenen ateşkes hattının yeniden tesisini amaçlıyor. Ancak Golan Tepeleri’nin statüsü, görüşmelerde henüz ele alınmadı ve geleceğe bırakıldı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın Nisan ayında Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığı ziyaret sonrası başlayan temaslar, Temmuz ayında Azerbaycan’ın Bakü kentinde yapılan toplantılarla devam etti. Ancak güney Suriye’deki Süveyda bölgesinde çıkan mezhep çatışmaları görüşmelerin seyrini bozdu. İsrail, Suriye ordusunun bölgeye müdahalesini “askersiz bölge” ihlali olarak değerlendirip Şam’daki savunma bakanlığına hava saldırısı düzenledi. Suriye ise İsrail’i bölgeye müdahale için bahane aramakla suçladı.

ABD’nin devreye girmesiyle sağlanan ateşkesin ardından Paris’te yeniden başlayan görüşmeler, Suriye’nin İsrail ile doğrudan temas kurduğunu ilk kez kamuoyuna duyurması açısından tarihi bir adım oldu. Ancak taraflar arasında derin bir güven eksikliği bulunuyor. Görüşmeler, İsrail’in Mısır ile 1980’de imzaladığı barış anlaşmasında izlenen aşamalı model üzerinden ilerliyor. Bu modelde, İsrail’in 1967 savaşında ele geçirdiği Sina Yarımadası Mısır’a geri verilmişti.

Görüşmelere yakın kaynaklar, İsrail’in Golan Tepeleri’ni uzun vadede bile geri vermeye niyeti olmadığını belirtiyor. İsrail, ABD özel elçisi Thomas Barrack’a, güney Suriye’den çekilme karşılığında Şara’nın Golan’dan vazgeçmesini teklif etti. Ancak bu öneri, Suriye cephesinden kesin bir şekilde reddedildi. Şara’nın, Golan konusunda herhangi bir taviz vermesinin kendi iktidarının sonu anlamına geleceği belirtildi.

Suriye tarafı, Washington’un beklentilerini karşılamak için görüşmeleri hızlandırmaya hazır görünse de temkinli tutumunu koruyor. Şara, geniş kapsamlı bir barış anlaşması için “güvenin temel unsurlarının henüz oluşmadığını” ifade ediyor. ABD yönetimi ise Trump’ın Mayıs ayında Riyad’da Şara ile yaptığı görüşmede, Suriye’nin İsrail ve bölge ülkeleriyle barışa yönelmesini açıkça talep ettiğini bildiriyor.

Sahadaki gerçekler, Şara’nın elini zayıflatıyor. İsrail’in sınır ötesi operasyonları ve Süveyda’daki Dürzîlere verdiği destek, Suriye kamuoyunda barışa karşı sert tepki yaratıyor. Öte yandan İsrail’in toprak genişletme politikası, Şam’ın güvenliği için tehdit oluşturuyor ve bu nedenle gerilimi azaltacak bir anlaşma Şara için kritik önem taşıyor.

İsrail ordusu, güney Suriye’de düzenlediği operasyonlarda çok sayıda silah ele geçirdiğini, terör faaliyetlerini engellediğini ve şüphelileri gözaltına aldığını duyurdu. İsrail, sınır yakınlarında izinsiz askeri varlık gösteren Suriye güçlerine hava saldırısı tehdidini sürdürüyor. Ayrıca, İsrail’in elinde bulunan ve devrik Esed sonrası ele geçirilen Hermon Dağı’ndaki askeri üs, savunma bakanı Israel Katz tarafından kesinlikle terk edilmeyeceği ifade edildi.

Süveyda’daki gelişmeler İsrail’in konumunu güçlendirdi. Suriye güçlerinin Dürzî sivillere yönelik iddia edilen infazları sonrası Dürzî liderler bağımsızlık ve Golan’dan Süveyda’ya insani koridor talep ediyor. İsrail’in bu grupları silah ve maaş desteğiyle desteklediği belirtiliyor.

Taraflar, güney Suriye’de istikrarın sağlanmasının, İran, Hizbullah ve Filistinli grupların etkisini azaltmak için hayati olduğunu kabul etti. İsrail, Suriye içişleri güçlerinin Süveyda’da kontrol noktaları kurmasına izin verdi.

Şara, güneydeki komşusunu provoke etmek istemiyor ve çatışmadan kaçınmayı yönetim planının merkezine koymuş durumda. Eski Türk diplomat ve Suriye uzmanı Erdem Ozan’a göre, Şaaa ekonomik yardımlar ve yatırımlar için görüşmeleri hızlandırabilir ancak bu adımları destekçileri arasında meşruiyetini koruyarak atmak zorunda.

Uzmanlar, Şara’nın Kürtler ve Dürzîler gibi bölgesel gruplara daha fazla özerklik vermesi ve İsrail ile Ürdün sınırındaki bölgelerde askerden arındırma gibi tavizler verebileceğini öngörüyor. Tüm bu gelişmeler, Orta Doğu’da barış arayışlarının zorlu ancak devam eden bir sürece girdiğini gösteriyor.

daily ummah