Ürdün'ün başkenti Amman'da yer alan Al-Mahatta kampında yaşayan yaklaşık 100 kişi, Ürdün makamları tarafından zorla tahliye edildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Kasım ve Aralık 2024'te gerçekleşen tahliyeler sırasında 25 evin ve bazı dükkanların yıkıldığını, tahliye edilen kişilerin ise yeterli bilgilendirme, tazminat ve yeniden yerleşim yardımı almadığını bildirdi.
Tahliyelerin, Amman Büyükşehir Belediyesi'nin (GAM) 2026'ya kadar sürecek olan "Stratejik Planı" kapsamında yapıldığı belirtiliyor. Planın, trafik akışını iyileştirme, yeşil alanları artırma ve düzensiz yerleşim alanlarındaki nüfus yoğunluğunu azaltma hedeflerini içerdiği ifade edildi. Ancak, HRW'nin Orta Doğu Direktör Yardımcısı Adam Coogle, "Aileleri yerinden etmek ve geçim kaynaklarını kesintiye uğratmak, yeterli önlemler ve adil tazminat olmadan insanları çaresiz bırakıyor." diyerek bu durumu eleştirdi.
Ürdün, kampı resmi olarak tanımıyor
Al-Mahatta kampı, 1948'deki Nakba sırasında yerinden edilen Filistinli ailelere ev sahipliği yapıyor ve yaklaşık 8,000 kişilik bir nüfusa sahip. Ancak Ürdün hükümeti tarafından resmi bir mülteci kampı olarak tanınmıyor.
Tahliye edilen sakinler, yalnızca "iki hafta ile bir ay arasında" süre tanındığını ve kendilerine verilen tazminat vaatlerinin belirsiz olduğunu belirtti. HRW'nin raporuna göre, yetkililer metrekare başına 80 Ürdün dinarı (yaklaşık 113 dolar) ödeme yapılacağını söylese de, süreç ve zamanlama konusunda şeffaflık sağlanmadı. Amman Belediye Başkanı Yousef al-Shawarbeh ise tahliye edilen kişilerin "devlet arazisine izinsiz yerleştikleri" gerekçesiyle tazminat hakkına sahip olmadığını, bunun yerine kendilerine bir "bağış" teklif edildiğini ifade etti.
Bu yıkımlar, 2019 yılında dönemin Başbakanı Ömer Razzaz'ın, bölge sakinlerinin evlerini koruma sözü vermesine rağmen gerçekleştirildi. Daha önce 2017 yılında da benzer bir tahliye girişimi yaşanmıştı.
Uzmanlara göre, Hindistan-Pakistan arasındaki muhtemel sıcak çatışma küresel etkilere neden olabilir
Yerel halk, bu tahliyelerle birlikte hem evlerini hem de geçim kaynaklarını kaybettiklerini belirterek yetkililere tepki gösterdi.
