Bu duyuru, sadece mega bir projenin açılışı değil, aynı zamanda Türkiye'nin Rusya ile onlarca yıla yayılan uzun bir planlama ve ortaklık sürecinin ardından nükleer üreten ülkeler kulübüne girdiğinin sembolik bir işaretidir.
Akkuyu nükleer santralinin, ülkenin fosil yakıt ithalatına, özellikle de elektrik üretmek için kullanılan doğal gaza olan bağımlılığını etkili bir şekilde azaltması bekleniyor.
Hükümet, tesisin tam olarak faaliyete geçmesinin gaz ithalatını yılda yaklaşık 1,5 milyar dolar azaltacağını tahmin ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu adımın enerji bağımsızlığı yolunda tarihi bir dönüm noktası olduğuna inanarak, Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltacak ve elektrik alanında kendi kendine yeterlilik ilkesini pekiştirecek Akkuyu santrali sayesinde nükleer enerji çağına etkin bir şekilde girdiğini vurguladı.
Erdoğan, Avrupa Komisyonu'nun nükleer enerjiyi "yeşil enerji" olarak sınıflandırmasının Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma yoluyla uyumlu olduğunu kaydetti.
Hükümet planlarına göre, nükleer enerjinin 2035 yılına kadar elektrik üretiminin yaklaşık %11'ini oluşturması ve karbon nötrlüğü hedeflerini desteklemek için bu oranın 2053 yılına kadar yaklaşık %30'a çıkması bekleniyor.