Amerika Birleşik Devletleri'nin en etkili medya figürlerinden biri olan Tucker Carlson, İsrail’in Gazze operasyonlarına yönelik sert eleştirileri ve ABD iç siyasetindeki İsrail lobisinin gücüne karşı çıkışı nedeniyle radikal bir suçlamayla karşı karşıya kaldı. "StopAntisemitism" adlı kuruluş, Carlson’ı "antisemitizmi normalleştirmek" ve "tehlikeli fikirleri yaymakla" suçlayarak kendisini listenin ilk sırasına yerleştirdi.
"İsrail takıntısı" suçlaması
Kuruluş yaptığı açıklamada, Carlson’ın milyonlarca kişiye ulaşan platformunda "Yahudi devleti ve halkı hakkında açık yalanlar tekrarladığını" öne sürerek, toplumun Carlson’dan uzak durması (tecrit edilmesi) çağrısında bulundu. Özellikle Carlson’ın, Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi’nin (AIPAC) ABD Kongresi üzerindeki etkisini "sürekli bir aşağılama ritüeli" olarak tanımlaması, grubun en büyük tepkisini çeken noktalar arasında yer aldı.
"Netanyahu ABD’yi kontrol ettiğini söylüyor"
Carlson, geçtiğimiz Eylül ayında gazeteci Glenn Greenwald ile yaptığı röportajda, soykırımcı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD üzerindeki etkisini açıkça dile getirdiğini iddia etmişti. Carlson, "Netanyahu etrafta gezip insanlara açıkça 'Amerika Birleşik Devletleri’ni kontrol ediyorum, Donald Trump’ı kontrol ediyorum' diyor. Bu bir gerçektir," ifadelerini kullanarak ABD-İsrail ilişkilerinin doğasını sorgulamıştı.
Hristiyan Siyonizmine "sapkınlık" niteliği
Tucker Carlson, sadece siyasi değil, dini bir tartışmanın da fitilini ateşledi. ABD’deki işgalci İsrail desteğinin ana damarlarından biri olan Hristiyan Siyonizmini "Hristiyanlık için en büyük tehdit" olarak nitelendiren Carlson, bu inancı savunanları "Hristiyan değil, sapkın (heretik)" olarak tanımlamıştı. Carlson’a göre, İsrail’in askeri hakimiyetini bir İncil emri olarak görmek Hristiyan inancıyla bağdaşmıyor.
StopAntisemitism’in "dijital damgalama" stratejisi
Grubun icra direktörü Liora Reznichenko, İsrail’i eleştirenleri cezalandırma stratejilerini açıkça savunuyor. Reznichenko, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada, hedef aldıkları kişilerin peşini bırakmayacaklarını şu sözlerle ifade etti:
"Google ve SEO teknikleri sayesinde üzerinize öyle bir ışık tutacağız ki, bu hayatınızın geri kalanında sizi takip edecek. İş ararken, evlenirken ya da bir çocuk bakıcısı ararken karşınıza bizim çalışmalarımız çıkacak."
Reznichenko, şimdiye kadar yürüttükleri kampanyalar sonucunda akademi, medya ve aktivizm dünyasından en az 400 kişinin işini kaybettiğini iddia ediyor. Grubun daha önceki hedefleri arasında, Gazze’deki çocukların acılarını paylaştığı için hedef alınan ve milyonlarca takipçisi olan çocuk eğitimcisi "Ms Rachel" (Rachel Griffin Accurso) da bulunuyordu.
MAGA hareketinde çatlak
Carlson’ın bu çıkışları, Donald Trump’ın en güçlü destekçi kitlesi olan MAGA (Make America Great Again) hareketi içinde de bir bölünmeye işaret ediyor. Trump’ın soykırımcı İsrail’e olan sarsılmaz desteğine rağmen, Carlson gibi figürlerin "savaş çığırtkanlığına karşı barış yapıcılar" safında durduğunu söylemesi, sağ cenahtaki dış politika tartışmalarını alevlendiriyor.



