Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Beyaz Saray Oval Ofis'te düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump'ın bir muhabirle yaptığı kısa diyalog gündem oldu. Muhabirin sorusuna geçmeden önce Trump'ın milliyetini sorması ve ardından gelen iddialı sözleri, Filistinli aktivistler ve kamuoyu tarafından sert tepkiyle karşılandı.
Diyalog ve iddialı sözler
Görüşmelerin ana gündemini savunma sanayii, yapay zeka ve ticari anlaşmaların oluşturduğu toplantıda, Trump ve muhabir arasında şu diyalog yaşandı:
Trump: "Suriyeli misin?"
Muhabir: "Filistinliyim."
Trump: "Oh, büyük ilerleme kaydediyoruz, değil mi? Beni seviyorlar. Filistinliler beni seviyor. Filistinliler aslında çok iyi durumdalar. İsrail, Filistinliler ve herkes dahil olmak üzere herkesi mutlu etmek için birçok insanla çok yakın bir şekilde çalıştığımızı düşünüyorum."
Filistinlilerden "çarpıtma" tepkisi
Trump'ın "Filistinliler beni seviyor" ve "büyük ilerleme kaydediyoruz" şeklindeki iyimser beyanları, sosyal medyada ve Filistin basınında hızla yankı buldu. Çok sayıda Filistinli yorumcu ve aktivist, Trump'ın bu sözlerinin gerçekliği çarpıttığını belirterek tepki gösterdi.
Eleştirilerin temelinde, Trump yönetiminin işgalci İsrail'in Gazze soykırımında en güçlü destekçisi ve finansörü olması yatıyor. Trump'ın Kudüs'ü işgalci İsrail'in başkenti olarak tanıması, ABD Büyükelçiliği'ni Tel Aviv'den Kudüs'e taşıması ve Filistin Yönetimi'ne sağlanan yardımları kesmesi gibi adımlar, Filistinliler arasında yaygın bir memnuniyetsizlik yaratmıştı.
Filistinliler, Trump yönetiminin politikalarının, İsrail-Filistin ihtilafında tarafsız bir arabuluculuktan uzaklaştığını ve Filistin tarafının haklarını hiçe saydığını savunuyor. Bu nedenle, Trump'ın Oval Ofis'te dile getirdiği "sevgi" ve "ilerleme" iddiaları, bölgede yaşanan insani ve siyasi kriz göz önüne alındığında, gerçeği yansıtmadığı ve siyasi bir manipülasyon olduğu gerekçesiyle reddedildi.
