Trump, 2 Kasım'da Müslümanların ve Arapların yoğun olduğu ABD'nin Michigan eyaletinde yaptığı bir konuşmada, "Kamala Harris'in Orta Doğu'yu neredeyse mahvetmiş Dick Cheney'nin kızıyla kampanya yürüttüğünü ve onun kazanması durumunda sadece ölüm ve yıkımın olacağını, kendisinin ise barış adamı olduğunu" söyledi.

Trump'ın bu sözleri Gazzeliler için ufak da olsa bir "umut ışığı" olurken, İsrail saldırılarının bu kadar uzun sürmesinde büyük payı olduğunu düşündükleri ABD politikasının değişmeyeceği kanısı bu umutları suya düşürüyor.

Temenni var umut yok

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Deyr el-Belah kentinin güneyindeki Selga Vadisi'nden göç eden Süha Hüseyin, AA muhabirine, savaşın ve sürekli göçün kendilerini çok yorduğunu, çocukların evsiz kaldığını, hastalıkların yayıldığını, yiyecek ve ilaçların çok zor bulunduğunu söyledi.

Trump'ın gelişinden sonra Gazze'deki Filistinlilerin sıkıntılarının sona ermesi temennisinde bulunan Süha Hüseyin, ancak ABD siyasetinin değişmesinden pek de umutlu olmadığını ifade etti.

Sınır kapılarının açılarak Gazze'ye yardım malzemesi ve kışlık giyecek girişine izin verilmesini isteyen Süha Hüseyin, başta Arap dünyası olmak üzere dünya ülkeleri tarafından terk edildikleri hissini şu ifadelerle dile getirdi:

"Filistin halkı herkesten zulüm görüyor. Arap ülkeleri bile Filistinlilere destek olmuyor. Bu ülkeler gerçekten insanlıktan bahsediyor olsaydı savaşı daha ilk başladığı zamanda durdururlardı."

Süha Hüseyin'in 9 yaşındaki oğlu Cud Ömer Hüseyin ise "tüm dünya çocukları gibi güven içinde ve temel ihtiyaçlarının karşılandığı bir hayat" temennisinde bulundu.

Küçük çocuk, "Savaşın sona ermesini, evlerimize ve okullarımıza dönmeyi, oyuncaklarımızla oynamayı istiyorum." diye konuştu.

UNRWA: Gazze'de acil insani müdahaleye ihtiyacımız var UNRWA: Gazze'de acil insani müdahaleye ihtiyacımız var

ABD siyaseti, başkanın değişmesiyle değişmez

Filistinli Ebu Ahmed (68) ise ABD'de başkanın değişmesinin, Filistin meselesine karşı izlenen stratejide büyük bir fark oluşturmayacağı görüşünü savundu.

Ebu Ahmed, "ABD stratejisi, başkandan bağımsız olarak sabit bir stratejiye dayanıyor. Buradaki fark hedeflerde değil, yalnızca uygulama yöntemlerindedir. ABD siyasetindeki bu istikrar, özellikle de Arap ve İslam dünyasındaki istikrarsızlık göz önüne alındığında radikal değişim umutlarını zayıflatıyor." şeklinde konuştu.

Editör: Islamist Agenda